Kekik Şiiri - İnci Germenliler

İnci Germenliler
432

ŞİİR


39

TAKİPÇİ

Kekik


YAŞANMIŞ GERÇEK BİR OLAY: KEKİK
Otuzlu yaşlardaydım, eşimi yitireli on yıl olmuştu. Kızımla birlikte yaşıyordum, ablam ve çocukları Ankara’dan, Bursa’ya bana misafir gelmişti. Öğlen yemeği için köfte yapmaya başladım, sırasıyla baharatlarını ekledim, tam kekik koyarken çok azaldığını gördüm:
“ Taze ve temiz kekik bulsam da alsam ama nereden bulacağım?” diye düşündüm.
Rahmetli annem her sene pazardan demet demet taze kekik alır, onları yıkayıp kuruturdu. Daha sonra onları kevgirden geçirip kavanozlara koyup bizlere verirdi. Biz de gönül rahatlığıyla yemeklerimizde kullanırdık.
O gün Mudanya’nın bir beldesinde yalnız yaşayan, zengin bir teyzemiz bize gelecekti. Kendi çocuğu olmadığı için sahibi olduğu bir daireyi ablamın üzerine yapacaktı. Teyze benim evime ilk kez gelecekti, hangi dairede oturduğumu bilmediğinden, ablam balkonda onun gelmesini bekliyordu. Ben de ablamın yanına gittim, teyze taksiyle geldi ve elinde kocaman iki paketle taksiden indi. Ablam karşılamak için yanına gitti. Evime buyur ettik, hal hatır sorulduktan sonra teyze paketleri gösterdi:
“Bunlar diğer kız kardeşinizin çocuklarına sünnet hediyesi, birer tane yün battaniye aldım çocuklara. Düğüne gelemedim, siz verirsiniz. Güle güle kullansınlar inşallah” dedikten sonra çantasını açıp bir paket çıkardı ve gülerek bana uzattı:
“İnciğim bunu da sana getirdim” dedi.
Paketi açınca bir kavanoz kekik getirdiğini görünce başımdan aşağı, kaynar sular dökülür gibi oldu ve çok korktum. Sesim titreyerek:
“Teyze, ben de bir saat kadar önce kekik bulup alsam diye içimden geçirmiştim, teşekkür ederim” deyince teyze sözüne yine gülümseyerek manalı manalı devam etti:
“Ben de tam kapıları kilitledim taksiye binerken, son anda ‘İnci’ye de kekik götüreyim deyip taksiden indim, tekrar eve girip aldım. Yıkayıp kuruttum, kendi ellerimle ovaladım, içine sinsin’ ” dedi.
O zamanlar cep telefonları yoktu ve kekik almak istediğimi kimseye söylememiştim. Oturduğu yerden, taksiyle Bursa’ya benim evime gelmesi ancak kekik almayı düşündüğüm süre kadardı. Ben heyecandan titriyordum, ellerim buz gibi olmuştu. Bu kadar zengin hanım, ablama daire bağışlıyor, diğer kız kardeşimin çocuklarına hediye getiriyor, benim evime ilk kez gelirken bir kavanoz kekik getiriyor, inanılır gibi değildi. Bana o gün beşibiryerde getirseydi bu kadar memnun olmaz ve böyle mucize gibi bir olaya şahit olamazdım. Merakımı yenemedim ve sordum:
“Teyzeciğim kekiğe ihtiyacım olduğunu nasıl hissettiniz?” deyince yüzüme dikkatle baktı ve tebessüm ederek:
“Orasını o kadar kurcalama inciciğim, olur mu yavrum?”
Daha sonra ablamla notere gittiler ve teyzeyi bir daha görmek kısmet olmadı, birkaç yıl sonra da öldüğünü duydum. Bu teyze çok asil bir ailenin kızıydı. Nişanlı olduğu subayın, muayene sonucu hasta olduğu anlaşılınca askeriye doktoru evlenmelerine müsaade etmemiş ve gelinliği, çeyizi asılı kalmış. Genç kızken dünyaya küsmüş ve bir daha evlenmeyi düşünmemiş. Bir müddet sonra kendisine talip olan, Çanakkale savaşında, bir gözünü kaybeden ve kimsenin kendisini gözü bantlı görmesini istemeyen, İstanbullu zengin bir gaziyle evlenip inzivaya çekiliyorlar. Yıllarca kocasına hizmet eden ve eşini kaybedince düşerek kalça kemiği kırılan yaşlı annesine, başka kardeşleri olduğu halde, yedi sene kendisi bebek gibi bakmıştı. Annesinin karyolasını, her gün loğusa yatağı gibi süslemiş ve bir gün olsun “Of” deyip kimseye halinden şikâyet etmemişti.
Bazen Allah, bize bazı küçük işaretler ve mesajlar ileterek bizi uyarır. Bu işaretler kâh rüya kâh hiç beklenmeyen büyük sürprizler, ( Balık poşetinden denizatı veya denizyıldızı çıkması) veya çok güzel tesadüfler ( Balkondaki çiçeklikte minik bir kuş yumurtası veya güzel bir kuş tüyü bulmak) olabilir.
Bazen farkına varamayız bu işaretlerin, bazen de kendimizi iyice kaptırır gideriz bu uyarı mesajlarıyla. Farkına vardığımızda mutluluk, heyecan ve önlenemeyen tatlı bir korkuyla, tüylerimizin ürperdiğini, ruhumuzun titrediğini hissederiz ve bu saf, saf olduğu kadar ilahi iletişimin büyüsüyle kendimizden geçeriz. Yazarken bile tüylerim ürperdi, nur içinde yat teyzeciğim, mekânın cennet olsun inşallah.

İnci Germenliler
Kayıt Tarihi : 27.11.2018 16:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    DİLEKLERİNİZ HALİS OLSUN

    Evet…
    Tarifi imkânsız bir ürperti kapladı ruhumu.
    Önce ‘otuzlu yaşlarda ve on yıl önce kaybedilen bir eş!..’
    Bildiğim kadarıyla bir çocuk ve asi olmadan sabretmeyi bilmek…
    Sonra, daha o yaşlardayken gönül sesiyle sesini başkalarına duyurabilmek...
    İnanıyorum!..
    “Gönlü yüce olanların Rabbi de yücedir.
    .
    Güzel bir hikâye.
    Kaleminize sağlık.
    Ömrünüze bereket.

    Anlamlı nice güzel yıllara İnci Hanım.

    Sevgi, saygı ve selamlarımla..


    Cevap Yaz
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün

    Çok duygulandım İnci Hanımcığım.Teyzenin mekanı cennet olsun .

    Ben kalpler arasında iletişim olduğuna inanırım. Halk arasında *Abdala malum olur* olur derler ya, Bazılarının gönül gözleri hep açıktır.

    Bilim adamlar beynin daha tam olarak çözümlenemeyen bölümleri olduğunu söylerler...Bilemeyiz ki...

    Emeğinize sağlık.Maddi bir dünyadan, manevi dünyaya geçiş yaptık. Sevgiyi anımsadık .

    Kaleminiz hep yazsın.

    Sevgiler , selamlar size.

    Cevap Yaz
  • Bülent Arkan
    Bülent Arkan

    Mekanı cennet olsun

    Cevap Yaz
  • Güner Hacısalihoğlu
    Güner Hacısalihoğlu

    İnci Hanımcığım çok etkileyici bir hikaye. Gerçek olması derinden etkiliyor.

    Büyük bir heyecanla okudum. Teşekkürler paylaşımınız için.

    Sevgilerimle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

İnci Germenliler