Kefaret Sevabı Gibiydin

haram günahlara kefaret sevapları gibi
girmiştin aslında dünyama
bir mecnun misali çölde kalmışken yayan

bütün yorgunluğumu halsizliğimi unutup
çılgın gibi koşarak su sandığım serabı avuçlayıp
dökerken parmaklarımın arasından sıcak kumu

usulca sokulup yanıma
üfleyerek soluğunu tenime
sessizce uyandırıp kabustan
yavaşça almıştın acıların içinden
içtenliğinle samimi

tatlı bahar yağmurları gibi
damla damla dökülmüştün aslında
sönmemiş yanar dağ lavlarına eş değer közlerle
yanan yüreğimin üstüne hoş bir serinlik misali

dedim ki kendi kendime bir derya
incisi mercanı mükemmel olur
envay çeşit huzurla dolarsın
dalarken maviliklerinin derinlerine

hesaba katmadığım dalgaları
hiç aklıma gelmedi çünkü
aklım bende değildi almıştı kurnazca
çarpa uzmanıymış matematikte
bir o kadarda bölmede çıkarmada olduğu gibi
tek vurdum duymazlığı ise toplamada
dedim de aklıma geldi
dağınıklık derli topluluğa
zıt anlamda eş değerdir herhalde

bir parçalanmışlık var hayatımda eden devam
aslında ne güzel olur derlenip toparlanmam
müridin mürşidin de bulduğu kıvam

kölecioğlu kes burda yine karıştı kafan
bilmiyormusun senin ekmeğin yavan
çek siğarandan nefesi duman duman
aman ha aman zaman amansız zaman

Ahmet kölecioğlu 21-09-2011