Bilgisayar masama çıkmış oynamaktalar,
Bunlar cahil kedi laf anlamamaktalar…
Derken bir fare düşmüş kovamızın içine,
Sabah kalktım bir baktım farem kaybolmuş yine…
Baktık kova içinde hayvancağız aç susuz,
Rab mahlûkatlarına davranılmaz duygusuz…
Bir parça peynir verdik üstüne kurabiye,
Yazın şu sıcağında giyilir mi abiye?
Sonra dedim, fareye kaç ve canını kurtar!
Fare, bize yalvardı dedi, canım çeker nar…
Dedik, al sana bir nar etrafa dökmeden ye,
Kabuklarını da sat rastlar isen deveye…
Dedi, sen ne iyisin Rab senden razı olsun,
Kitapların satılsın cebin parayla dolsun…
Dedim, sana teşekkür hem de kalpten yürekten,
Hem ne de çok bıkmıştım kazmadan ve kürekten…
Hemen kalktım demledim kaliteli Türk çayı,
Yanında bisküviyle kocaman da bir ayı…
Ayı, yalvarır durur bizi bu sefer affet!
Dolduruşa getirmişti lokantacı Rafet…
Dedim, affedeceğim ama bir şartım vardır,
Bekletmemek gerekir çay demini almıştır…
Hem kapı çalınmakta diyeceğim, çalmayın,
Hırsızlık kötü şeydir izinsiz şey almayın…
(2016)
Kayıt Tarihi : 21.5.2018 19:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!