/ piramit.. keops.. kefren.. matematik.. bilim.. fen..
firavun da kedici.. kediler bir fenomen! /
* * *
“- bana soru sor! ” dedi.. dedim soracak ne var?
“- her şeyi mi bilirsin? ” ancak yetecek kadar
“- neyse.. bir şey sor, haydi..” - düşün, ilk sözüm neydi?
“- ilk sözü ben söyledim” - tamam da.. çözüm neydi?
“- büyütme hiç sorunu.. duyayım sor sorunu! ”
- dikkat et saf dedenin daha da saf torunu..
- üç soru sordum sana.. az farkında olsana
ilki “soracak ne var? ”.. şaşırdı baktı bana..
ikinci.. “sözüm neydi? ” bu soru değil miydi?
üçüncü de şöyleydi: “- tamam da.. çözüm neydi? ”
kızdı! “-şeytan gibisin”.. yes.. eşiyim iblisin
- peki ya sen.. sen kimsin? peri misin.. cin misin?
sustu.. “-pes yahu! ” dedi.. şüpheli gülümsedi..
dedim: “- cevap orada! şu güneşlenen kedi”
“-yok yahu.. ne kedisi? “- bildiğin pisi pisi”
“- abartma.. geçme dalga”.. “- yoktur onun gibisi”
“- kedi ne bilir fikri? bu aptalların zikri”
“ aynen böyle söylerdi ayyaş çapulcu bekri..”
bekriyi küçümseme.. kendini önemseme..
kaç tüm ön yargılardan.. çok güvenme kesene
duydun belki.. mısır da.. çok çok eski asırda..
firavun eşit kedi.. köşk de ortak.. kasır da..
“- yâni.. o medeniyet.. anlamıyorum.. hayret”
diye etti şikayet.. “- kedi ye mi bu hürmet? ”
elbet.. zeki insanlar.. keza.. kedi de de var
aklın yolu hep aynı.. su hep denize akar
bu gün de çok insanlar kediye saygı duyar
sever, korur.. bakarlar.. huyları da pek uyar
“- yâni.. diyorsun ki sen.. inan ki çok şaştım ben”
kestim orda sözünü.. – bunca şaşırman neden?
* * *
/ konu aşınca boyu.. yetişir kedi soyu..
fenomendir kediler.. hepsinin farklı huyu /
* * *
“- kediler.. ve felsefe! üstelik küfe küfe”
- dikkat et, çok şişinme.. koyarlar seni tefe
ne öğretmen görürler.. ne okula giderler..
doğada tek başına.. ama çok şey bilirler..
yalanır kaşınırlar.. düşünür taşınırlar..
en kestirmeyi bulur.. uzundan üşenirler..
köpekleri tırlatır.. fare tutar, fırlatır
gerinir uyanınca.. stretch’i anlatır
ben onları izlerim.. çok şey gördü gözlerim..
aklını aç.. anlarsın.. boş değildir sözlerim..
dönelim sorulara.. çok soru var sırada..
kedi gelir arada.. hep yeri var burada..
örneğin evren.. uzay! sonsuz diyorlar.. vay! vay
atmasyondan kim ölmüş? gidip görmüş gibi say
kimi der: evrim yalan! maymun olur mu insan?
neden bunca maymun var? darwin dinsiz bir yılan
bu kafa öyle sansın.. ama cevabı alsın:
bence sen tam dönmemiş.. yarı maymun insansın
bir de şu garip âlem.. meşhur cennet.. cehennem
anlatıp durdu annem.. inanmıştım bir dönem
korkmadan düşününce.. başvurunca bilince..
terk ettim dogmaları.. yaş kemale erince..
“şeytan gibisin” dedin.. neden böyle söyledin?
nedir ki sence şeytan? nasıl anlatıyor din?
şu.. bu.. kem küm.. miş.. müş.. mış! . ne varsa anlatılmış..
hem korkarlar.. taşlarlar.. hem zekasına alkış
dogmanın özü tezat.. uydur işkembeden at
inancı sal ortaya.. çık rahatça at oynat
* * *
/ inancı gösterenler.. ermişler.. peygamberler..
hepsi onu severler.. fenomendir kediler /
* * *
“- dur! hiç girme inanca” “- peki.. neden ki sence?
düşünmek ayıp mıdır? nedir bunda sakınca? ”
fakat nasıl istersen.. bundan rahatsız isen..
konuyu pas geçelim.. üzülme yeter ki sen
“- tanrı affetsin seni” “- hiç karartma enseni”
diye göz kırptım ona.. “- varsa.. o anlar beni”
“- tövbe de yahu tövbe” “- haydaa! . şimdi n’oldu be? ”
“- varsa dedin ya usta.. dinde yasaktır şüphe”
şüphe bilime giriş.. aramaya yöneliş..
her yol şüpheyle başlar.. sor.. araştır.. bul.. geliş
“- bana tanrıyı sorma” “- sormam.. kendini yorma”
ama şunu bil yeter.. ben giymem üniforma
“- şimdi bu da ne demek? ” “- tam özgürlük istemek”
ön yargıdan kaçınıp.. bilime vermek emek
neyse bunu geçelim.. başka konu seçelim..
istersen ara verip.. birer kahve içelim
* * *
/ Kediler romantiktir.. damdan dama atiktir..
fenomendir kısaca.. aşkta da fanatiktir. /
* * *
kahveler içilince.. telve dibe çökünce..
tutturdu “fal.. fal” diye.. tam bir saçmalık bence
ben derken “- saçmaladın! ” yan masadaki kadın
“-verin” dedi.. “bakayım.. söyle ne senin adın? ”
sevmem bu muhabbeti.. olmaz ki böyle yeti..
boş inanca bağlanmış.. geveze marifeti
kadın bağladı işi.. yanında arkadaşı..
akşam boğazda yemek.. sonra da nişantaşı
içki vurdu dibine.. laf lafı açtı yine
soru çıktı ortaya: hayatın anlamı ne?
hayatın anlamı ne? çek git yahu işine
bul bir ilahiyatçı.. takıl onun peşine
mollada cevaplar çok bilmedikleri şey yok
fakat o cevaplara düşünenin karnı tok
çokluk “uçuk” cevaplar.. bazen “gıcık” cevaplar..
dayanağı belirsiz.. “ucu açık” cevaplar
“sen ne dersin? ” derseniz.. “yoktur” derim bendeniz..
eğer üstelerseniz.. orada biter deniz
savım açık: “yok cevap” ne günah.. ne de sevap
zorlamak gerekmiyor.. artık ne yaparsan yap
“papatya düşünür mü? ” “atomlar aşınır mı? ”
hocaya sor bakalım: “ağaçlar kaşınır mı? ”
“bilinç nereden geldi? ” “yanardağı kim deldi? ”
“kiminin saçı uzun.. kimisi neden keldi? ”
böyle sorular dinmez.. her şey asla bilinmez
henüz cevap yok diye.. “dogmayla” yetinilmez
ve gece böyle bitti.. kadınlar çekti gitti..
biz de döndük evlere.. vakit çok geç vakitti
* * *
/ çok kadın.. çok sevgili.. yaşantımı süsledi..
geldi.. sevdi.. gittiler.. hepsi bir fenomendi /
* * *
kedilerle başladık.. dogmaları haşladık..
bazen akıllıcaydı.. bazen de traşladık..
zaten hep böyle olur.. ok fırlar.. yolu alır..
kimi hedefi vurur.. kimiyse yolda kalır
hata insana mahsus.. çok önemli bu husus..
hatadan korkuyorsan.. hiç söyleme.. hemen sus
kulak ver bana.. eğil! boşa nasihat değil
korkma soru sormaktan.. “biat” a etme meyil
sormak kafa yormaktır.. sormak akla vurmaktır..
kabukları soymaktır.. cevap alıp doymaktır..
perde açmaktır sormak.. karanlıkları yarmak
zihnini zinde kılıp düşünceyi uyarmak
dikkat edin kediye.. doğadan bir hediye..
araştırır her şeyi.. merak eder “ne” diye
özgürdür.. etmez biat.. çok çok özel tabiat
“nankör” derler.. halt yerler.. hem çok ilkel.. hem bayat
giysileri harika.. yumuşak.. renkli parka
temizlik konusunda.. bizlerle gider farka
dolanır solu sağı.. çok da sever balığı
kurtulamaz elinden balıkçının alığı
ciğer.. işkembe.. ete.. bayılır taze süte..
yüksek yerleri sever.. tırmanır rafa.. sete
atletik meziyeti.. en değerli ziyneti
avcılıkta hep önde.. budur onun tıyneti..
insanın arkadaşı.. evcil yakın yoldaşı..
severiz kedileri.. güzeldir gözü.. kaşı!
çocuklarla anlaşır.. sevgi ile yaklaşır..
fobiliyi hisseder.. kuyruk kısar.. dikleşir
sürekli oyun arar.. ışık bulsa kovalar
pati kadife ama.. tırnakları yaralar
her durumda estetik.. uyurken bile.. tetik
pisliğini örter hep.. çoğu insandan etik
kedi bitirsin sözü.. asildir onun özü
deler karanlıkları.. gece de görür gözü
kedigilde felsefe.. anlarsan küfe küfe
hem uyur.. hem düşünür.. hem de bıçkın bir efe
* * *
/ sakın demeyin hemen.. kafayı mı yedin sen?
inanın tüm kediler baştan sona fenomen /
* * *
4 kasım 2013
Fuat EriçokKayıt Tarihi : 4.11.2013 16:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fuat Eriçok](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/11/04/kedili-felsefe-kufe-kufe.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!