Kediler gezinir postallar arasında
Griye bu sarı, bu kahve, bu kızıl,
yani bu yaprak tozları yakışır.
Ankara’ya bir Eylül yaklaşır
Kastamonu’ya bir Nisan
Şafak #yüzellisekiz# şu an
Neden hep postallar küçük
Kamuflajlar büyük gelir?
Aslan kaplan jandarmalar
Dazlak kafalarıyla mahpus kolluklar
Devletin verdiği iaşe ve yolluklar
Gölköy semalarında uçar bir güvercin
vurulur sıfırlama atışında
Kum torbasının ardında
Kamufle bürokrat Albay
Ağzında ve üzerinde devlet ile kelamı
Birinci tabur ikinci bölük ikinci koğuştan bir sıcaklık yükselir.
Üst ranzanın demirlerine tıkıştırılır kollarından ve paçalarından çamaşırlar
Neden sonra ışıklar kapanmadan
Kazınmış loş yazılar görürüm anlamadığım dillerde
Çıma ez daye yazar birinde,
Ne plaçeş mayka der başka biri cevaben
“Yalnızçoban07” az ötelerinde, sessiz
Kafamda bir girdap oluşur
Yatağa gömülürüm
Kalkışım birden olur
Sabahın olağanında anıya dönüşür
Sabahın erkenliği
Böyle karanlık bir sabah bunca kısa bir ömürde, henüz görülmemiştir
Sıcaklık anca yükselir
Postallar ile bağrımızdan
Biz düşmanla geçinemezken
nizamiyeden içeri
Kediler ile köpekler
kardeşçe geçinir
ve hesapsızca geçerler
nizamiye kapısından
Kayıt Tarihi : 12.6.2020 13:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zorunlu askerlik hizmeti anısı niyetiyle 25 Mart 2018 tarihinde yazılmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!