Kedi Çocuk Şiiri - Halime Erva Kılıç

Halime Erva Kılıç
100

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kedi Çocuk

Bahçe kapısını açtı. Üç katlı olan evlerinin teras katındaki, kendi odasına baktı. Penceresi çok yüksekte görünüyordu. Okuldan bitkin gelmişti. Bunu fark eden annesi, ders yapmamasına müsaade etti. O da “dersim yok” dedi ve odasına çıktı. İki elini yanağına alarak camdan baktı. Yan komşularının oğlu Afacan, bahçede koşuyordu. Beş altı yaşlarında ya var ya yoktu. Clara’nın gözleri ona daldı ve “aptal” diyerek güldü. Uzun zamandır komşu olmalarına rağmen, bir kere bile oynamamışlardı.

Kapı zili çaldı, gelen Bayan Getto idi. Biraz telaşlı görünüyordu. Clara’nın annesi Bayan Wilson ile kahve içerken söze başladı: “Ah komşum, sorma ne haldeyim. Yarın estetik ameliyatı için yurt dışına gitmem lazım, eşim Bay Getto da malum iş için şehir dışında, annem ve kız kardeşlerim; genç turla kaplıcalara gittiler, kuzenimin de defilesi var. Ne yapacağımı bilemedim. Aklıma sen geldin. Afacan’ı sana bıraksak, hem kızınla da iyi arkadaşlık ederler.”

Bu sırada Bayan Wilson, Clara’nın yalnız olduğunu belki ilk kez hatırladı. Hem, istediği kediden vazgeçeceğini bile düşündü. Evet, uzun zamandır Clara, bir kedisi olsun istiyordu fakat buna izin vermemişlerdi. Doğrusu Afacan da pek yaramaz bir çocuk değildi. –İşine de gelirdi - Zihninden bunlar geçerken, şeytanî bir gülümseme gamzesini kımıldattı. Çok sevindi. “Hemen hazırlıklara başlayalım öyleyse, Clara buna çok sevinecek.” diye yanıt verdi. Bayan Getto: “Çok teşekkür ederim, gerçekten oğlumu kime bırakacağımı bilmiyordum. Size güvenebiliriz. Dönüşte de güzel bir bakım kürü getireceğim size” diyerek, diğer gün için duyduğu heyecanla oradan ayrıldı.

Ertesi sabah hafta tatiliydi. “Clara, Clara” diye seslendi Bayan Wilson “Sana büyük bir sürprizim var”. “Yoksa bana kedi mi aldılar” diye merdivenleri koşar adım inen Clara, karşısında küçük Afacan’ı görünce birden durdu. Annesi “İşte sana sürpriz, Afacan bir müddet bizimle kalacak, çok iyi arkadaş olacaksınız. Ona bir oda bile ayarladık. Hadi şimdi kahvaltıya! ”dedi.

Clara hiç konuşmadı. Ahmak olduğunu düşündüğü çocukla şimdi aynı evdeydiler. Bir de karşılıklı sofraya oturacaklardı. Afacan durmadan çoğu dökük dişleriyle sırıtıyordu. Bayan Wilson kahvaltıdan sonra: “Hadi kızım oynasanıza, Afacan senin için geldi “dedi. “Hm” dedi Clara: “Neden olmasın”. Küçüğü karşısına alarak; “Sen kedisin ben de sahibinim. Şimdi çabuk terliklerimi getir “ dedi. Çocuk da koşarak getirdi, söylenen her şeyi yapıyordu. Uysal ve gerçekten kedi gibiydi. Hatta bir süre sonra miyavlamaya bile başladı.

Çok geçmemesine rağmen Clara, Afacan’a alıştı. Boynuna tasma takıp onunla biraz bahçede yürüdükten sonra parka da uğradılar. Clara bankta oturdu, Afacan ise yerde; eteklerinin dibinde. Çok zevk alıyordu Clara, neşesi yerine gelmişti. O salıncağa bindi, Afacan’ı ise banka bağlamıştı. Her kedi sahibi böyle yapardı. Baktı ki kedisi çok dikkat çekiyor, herkes etrafına toplanmış: “Hey! Ne oluyor orada? ” deyip kedi olduğuna iyice inandığı Afacan’ı da alarak oradan uzaklaştı. Onları görenler parmaklarıyla, boynunda tasma olan çocuğu işaret ediyordu.

Üçüncü katın penceresinden “Kedim, neredesin? ” diye bağırdı Clara. Bu sırada, Afacan da kedi olduğuna iyice inanmış olacak ki ağzında ölü bir fareyle geldi. “Iğğğğğ ” dedi Clara “Sen asil bir kedisin, nasıl oluyor da böyle pis yaratıklara tenezzül ediyorsun? ...Ama dur” diyerek farenin kuyruğundan tuttu. “Kediler dokuz canlı olur, öyleyse seninle çok güzel bir oyun oynayacağız.”dedi. Dilini çıkararak kafa salladı Afacan. Clara:
_“Şimdi beni iyi dinle, normal bir kedi bu farenin peşinden camdan bile atlar ama bir şey olmaz. Sen akıllı bir kedisin” dedi, bir eliyle küçük çocuğun kafasını diğeriyle de farenin kuyruğunu tutuyordu. “Yakala oğlum, hadi” diyerek fareyi penceren aşağıya attı. Afacan da ardından atladı, kendini yerde buldu. Ses çıkarmadan çırpındı, çırpındı. Kız, yukarıdan onun hareket ettiğini görünce “dememiş miydim, kediler dokuz canlıdır.” diyerek koştu. Merdivenlerden inerken annesi:
_“Kızım, dur yavaş, ne oluyorsun? ”dedi. Heyecanla cevap verdi Clara:
_“Duramam anne kedim Afacan, aşağıya atladı. Fareyi yakaladı mı acaba? ” Kadın şokla:
_ “Ne, ne diyorsun? ” diyerek fırladı.

Az sonra aşağıdaydılar ama Afacan hareket etmiyordu artık. Başının yanında o ölü fare ile yerde yatıyordu. Bu zavallı halinde bile ellerini fareye uzatmış ve öylece kalakalmıştı. Annesi, Clara’ya uzak durmasını, eve girmesini söyledi ama o, Afacan’dan akan kırmızı şeyi görmüştü. Derin bir hıçkırıkla:
_ “Diğer sekiz canını acaba nerede kullanmıştı? ” diye, ağlıyor ve titriyordu.

Halime Kılıç

Halime Erva Kılıç
Kayıt Tarihi : 28.4.2010 19:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halime Erva Kılıç