Yırtık urbalarım var mesela...
Kırk parça kederden dikilmiş, bana büyük gelen...
Makası kesmeyen, iğnesi dikmeyen,
Terzisinin gözü görmeyen...
Acıyla içlenmiş,
Gözyaşıyla boyanmış,
Hüzünle yıkanmış,
Kederle kurutulmuş urbalarım var…
Üstüme yapışan, ruhuma değdikçe canımı yakan...
Kimsenin görmediği, bilmediği kara kışlarım var,
Yüreğimi buz kestiren...
Sabahı olmayan gecelerde kaybolurum,
Yolunu bulamayan beklediklerim,
Sesimi duymayan can dediklerim var hani,
Bir selamı bile gelmeyen...
Işıksız sokaklarım,
Gölgesi olmayan yolcularım,
Nefes almayan yaşayanlarım var...
Çuvallara sığmayan yazdıklarım,
Bavullara koyamadığım ahlarım,
Yanımdan ayrılmayan yaralarım var...
Kaybolan yıllarım, çalınan gençliğim,
Heba edilmiş gülüşlerim var,
Bir köşeye süpürülmüş umutlarım…
Acı yazan bir kalemim,
Nefesimi kesen söyleyemediklerim var,
İçimde sakladığım…
Kayıt Tarihi : 4.1.2024 09:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!