Sevgilerle kuralım, kalbe gönül köprüsü
Sarsın ruhu bir hülya, olsun aşkın örtüsü
Olmasın elem keder, hayat ömür törpüsü
Sarsın ruhu bir hülya, olsun aşkın örtüsü
NOT: Bu şiir Av.Fahri BİLDİK bey tarafından bestelenmiştir.
..
Bu kadar sevdiğimi bilmezdin değil mi,
Bilseydin gitmezdin gitmezdin değil mi,
Seven kâlbinde elem le keder değil mi,
Bu kadar sevdiğimi bilmezdin değil mi,
Bilseydin gitmezdin gitmezdin değil mi...
..
Gözlerim de umut oldu hayaller
Bütün dertler zalimleri sarsalar
Mazlumlara kalır artık dünyalar
Yetmez oldu artık bize rüyalar
Gelip vursan bir nefeslik can kaldı
Bende ölsem sizde keder kalmaz ki
..
105.
İsviçre'li psikolog Kübler-Ross üzüntü ile ilgili muazzam şemasında keder dediğimiz şeyin beş evreden geçtiğini söyler. İnkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabul. Bu hiyerarşiyi bütün ömrümüze yayabiliriz aslında. Çok sevdiğimiz birinin ölümünü ya da ondan ayrılma sürecimizi düşünün örneğin. Bu durumla karşılaştığımızda ilk yaptığımız şey hayır demektir. Hayır, olamaz, bu benim başıma gelemez, bir yanlışlık olmalı, sakin ol her şey yoluna girecek.. Bu acıklı inkar evresinin hemen ardından öfke evresine geçeriz. O'na ya da kendimize acımasızca saldırmaya başlarız. Olağanüstü enerjik bir evredeyizdir. Lanet olsun, canı cehenneme, canım cehenneme, herkesin canı cehenneme, defolsun gitsin, iyi oldu vs.. Sonra öfke yatışır ve pazarlık evresine geçilir. Olacakları ertelemeye ya da en azından sonuçlarını hafifletmeye çalışırız pazarlık evresinde. Öfkenin yerini kaybetme gerçeğiyle karşı karşıya kalmanın burukluğu alır. Hatalarımızı düzeltmek için umutsuzca çabalar, öfke evresinde ağzımızdan çıkan kötü sözler için özürler diler, tutamayacağımız sözleri arka arkaya sıralar ve bir çıkış yolu bulmaya çalışırız. Elbete nafile bir çabadır bu. Hiçbir sonuç vermez ve biz korkunç bir değersizlik hissiyle depresyon evresine geçmiş oluruz. Yapabileceğim hiçbir şey yok deriz, hiçbir şeye gücüm yetmiyor, elinden hiçbir şey gelmeyen zavallının tekiyim ben ve başıma gelen her şeyi hakediyorum. Bu evre en tehlikeli evre olmakla birlikte (ki uzunluğu durumun vehametine göre diğer üç evreden çok daha fazla olabilir) aslında ışığın görülmesi açısından iyileşme öncesi evre olarak da nitelendirilebilir. Eğer bir şekilde ölmemeyi başarırsak kabul evresine geçeriz. Öfke evresindeki sahte kabullenişin yerini gerçek bir tevekkül ve kabul alır bu evrede. Olanları kabullenmeye başlayıp kendimize akacak başka mecralar aramaya başlarız. Tabi bu sıralama herkes için genellenemez. Evrelerin sıraları kişiye ve duruma göre değişebilir. Ama bu beş evre, her telafisi olmayan kayıpla birlikte yaşadığımız ve ölene kadar da yaşamaya devam edeceğimiz manik-depresif ruh hallerimizin en net sığınaklarıdır..
..
Ne çok mutlu olmuştum, bana sevgilim derken,
Dünyalar benim oldu, sevincimden uçmuştum,,
Neden gideceğini bana belli etmedin,
Yıkılmış tükenmiştim, bana veda ederken.
Sensizlik düşüncesi ölümden daha beter,
..
Tam kavuştuk diyorken, ayrılmışız biz meğer
Bu kadarmış sevdaya, senin verdiğin değer
Senin olsun mutluluk, bana kalsın dert keder
Gülüm hadi sende git, yolun hep açık olsun
Neyleyim kara yazı, yazılmışsa bahtıma
Senin gibi vefasız, çıkmışsa şu şansıma
..
Sıradağlara bakarsın umudun kırılır,
Kâlbin kırık kırık, bilmem nasıl sarılır,
Dert, elem ve keder, birbirine karılır,
Sıradağlara bakarsın umudun kırılır,
Kâlbin kırık kırık, bilmem nasıl sarılır...
..
Mecazi aşkların derdi çok olur
Gözünü çevirse hak aşkı bulur
Bulamazsa insan burnundan solur
Kalbe keder verdin marazdan başka
12.12.2008
..
birak bir yerinde aci kalsin
bir hancer izi kalsin
gam keder diye tasalanma
birak ask yolunda gam keder tasanda olsun
birak bir yerinde caresizliginde olsun
care aramak nedir bilesin
..
Acı,keder,yas,hüzün,
Izdırap ve mutsuzluk.
Aslı,Leyla,Şirin ve Himmet
Kerem,Mecnun,Ferhat ve Yunus'suzluk.
Bunlara aşk diyorum.
Çünkü:Bunlar hep umutsuzluk.
..
{C}ümlelerimin sonu senle biter
{A}rtık bu gidişe bi dur de yeter
{N}asıl olayayım etrafım hep keder
{I}zdirap çekmek ışte bu çok beter
{M}utluluk durmaz başkarına gider
..
Oy felek neler ettin?
Bir verdinse, iki aldın
Bir de gönül yarasıyla
Heder ettin, beter ettin
Hiç boşuna yermemişler
Yerden yere vurmamışlar
..
parmaklar ardındaydım bir geldin
iki geldin ama
üç te gelmedin bir duydumki
evlenmişsin
yanlızlıktan kahroldum mapusanede
kimse sormadı beni be keder;
kimse sormadı be keder
..
Dağ başında duman bitermi
Yar sana sevdam dinermi
Bu hasretlik birgün bitermi
Yar sana kavuşmayınca
Keder oldum,kereder oldum
Yar elinden çeker oldum
..
Kalbimden söküp atamıyorum
Hüznümün o sessiz çığlıklarını
Gözyaşlarım oluk gibi akarken
Duyuyorum keder uğultularını
Gönlüme kederlerim salınmış
Hüzünler bu yüreğime akmış
..
sensizlik sardı dört bi yanımı
artık duy sevgilim feryadımı
silemiyorum alın yazımı
sensiz bu dünya zehir oldu yar
zehir oldu yar zehiroldu yar
sensiz yaşamak zehir oldu yar
..
ZİYANIM
Kaybeder beden teni dert gelince ilk defa
Ne dostun derman olur ne yârin sana şifa
Bir yangın sarar kanın borç kalır cana vefa
Ne dostun derman olur ne yarin sana şifa..
..
Ayrılığımızda
Çocuklarımız çok şımarık oldu
Hasret,keder,hüzün,gözyaşı
Özellikle en küçük olanı
Gözyaşı
Hiç durmuyor
..
keder ve neşelerimi
saklıyor
siyah anılar..
Mustafa kaya
..
Kan sızıyor karanlık gecelerden
Tüm karanlığın perdeleri kızıla boyanıyor
Kan sızıyor ağaran ufuklarından kirpiklerimin
Yer yüzü kızıl oluyor.
Yalnızlığım ağlıyor
Dört duvarın ıssızlığında
Ben ağlıyorum yokluğun koynunda
..