Bin dokuz yüz seksenin on iki Eylül günü,
Geldi dadaş kentine bir Ankaralı şair.
Yitirilmiş kuşağın keder yüklü sürgünü,
Palandöken yurdunda gönlü yaralı şair.
(Erzurum, 12.09.1984)
..
Hey gidi Dünya sana ne diyeyim
Yaşamak acı da olsa severim
Doğdum seni gördüm senle yaşarım
Duydum ecel varmış nasıl giderim
Bu güzellikler bu hayat bu evren
Yalan olur mu hiç doymadım dersem
..
Mümin için hakikat,
Aldanan için keder,
Hiç akla gelmeyen şey,
Çok üzücü bir haber…
(1996)
..
Allah'a teslim olmak, nefsin edebindendir.
Övünme ise nefsin, büyük felaketidir.
Hakikatı bilenler niye bu kadar azdır?
Bilenler arasında yaşayan niye azdır?
Bilmek ayrı bir iştir. İman ap ayrı bir iş.
..
Tedavisi mümkün olmayan
Bir hastalık sarıyor bedenime
İçimden bir acı
Durmadan yalnızlıkla sevişen
Bir acı
Keder
..
Düşe kalka geçer eksik olmasın
Elem keder çile uzun durmasın
Yaşamında sağlık sıhhat mutluluk
Kısa bulunmasın ama doyursun
Hakkı KAYA
..
Sen gidince anladım değerini
Sensiz kaldım kahroldum geceleri
İdama mahkum suçlu misali
Pişmanlık acısı yaktı,vurdu beni
Yokluğun içimde saplı bir hançer
Kanıyor yüreğim sensizlik keder
..
Alıştım biliyor musunuz? tek başıma yaşamaya, tek başıma büyümeye öyle çok alıştım ki. hep tek başımayım, hep yalnızım. sitem etmiyorum, ben seçiyorum her seferinde yalnızlığı. ne zaman rastlasam bir kadına, bir süre sonra giderken buluyorum kendimi. alışıyorum sonra, sonra yine aynı. bu hep böyle sürmese keşke. keşke keşkeler olmasa. keşke hayatımı yeniden düzenleyebilsem. ya da başa sarabilsem. çünkü inan çok zor, diğer insanları mutlu gördükçe içim acımıyor değil. kıskandığımdan değil aslında. hüzün bu, acı bu, keder bu. oysa ben şimdi mutlu bile olsam onu acıya çeviririm. mutluluk bana yakışıyordur belkide, uzun zaman oldu görmeyelim mutluluğumu yüzümde. aynaya ne zaman baksam, o asık yüzlü adamı görüyorum. şikayetçi olamam çünkü yalnızlığı her seferinde ben seçiyorum. birisi elini uzatsa, itiyorum o eli. Hayatta iyi insanlar yok değil, bana raslamıyorlar o ayrı konu. Gerçi çevremde iyi insanlar görünce onları kırıyorum canlarını acıtıyorum çünkü hayatımda iyi insanlar görmeye alışkın değilim. şimdi yalnızım diyemem ki. hakkım yok. ama canımı yakıyor bu durum. bu haller, bu adam değilim ki ben. neşeliydim ben, arkadaşlarım vardı mesela. dört duvara kapatmazdım kendimi, mesela geceleri ağlamazdım. duygusal olduğum halde, yalnızca filmlerde ağlardım ben. kim bu adam peki? neşemi, mutluluğumu, arkadaşlarımı elimden alan bu adam kim? çukura düşmüş gibiyim, o boşluk öyle derin ki kim gelirse gelsin kurtaramıyor beni o çukurdan. belkide ben istemiyorum.Çoğu gece aynanın karşısına geçip; 'Şamil nerde lan? ' diye soruyorum. Cevap sonsuz hüzne boğuyor geceyi.. Çünkü kaybettiklerim arasında en çok kendimi özlüyorum. O geceki aynada bana bakan adamı tanımıyordum. o gece nerede olduğumu kim olduğumu bilmiyordum. Kim olduğumunda bir önemi yoktu o gece, kim olamadığım daha ağır basıyordu çünkü.yaptıklarımdan çok yapamadıklarımı düşünüyordum. Ne çok şey kaybetmiştim kazanmaya ramak kala.. Yapmak istemediğim şeyleri yapmış, yapmak istediğim şeyleri yapamamıştım bu yaşıma kadar. Bunu farketmiş olmanın verdiği rahatsızlıkla çekildim aynanın önünden.Çektim kapıyı çıktım evden. oğlum dedim, oğlum ölünecek haline yaşıyorsun lan. koy ellerini cebine yürü gidelim bu şehirden.
..
Senin zülfünün bir telini gören küffarı giryan
Abdestsiz namaza durur, şaşkının olur üryan
Ne gam ne keder mahrumuna aman Allah’ım aman
Ayan olan zatı haline, düşer bahrı vaslına, mecnunu viran
Ne din kalır ne iman, durur kıbleyi aşkına, püryan olur püryan
..
Ki aşk,
keder adlı çocuğu
doğurup kalbimize
ölüp giden bir annedir.
(02.02.2001)
..
Yadellerde yanarım
Yel vurdukça eriyen hayalle,
Umudum keder olur çaresizce
Yeğlerim ufukta severken erimeyi..
..
Hazin bir sevdanının adıydı Adana. Çıkmaz sokakların sevdasıydı sevdam. Uçurumlarını biriktirirdim verem gecelerin. Gece yarısı sokakların iniltileri, benim şarkılarım oldu. Uzun loş caddelerinde ne güzeldi hayalini kurmak. Seyhan sen lokmanın mektubunu ara, ben bugün öleceğim.
Vuslat yok, can bihaber, sevdama ateş düştü toroslardan. Lime lime hasretim hasretliğine, feleklere inme indi toroslardan. Keder, gam, boynu büküklük, ölüm, zulüm… Meyil bırakmadım Seyhan. Sen lokmanın mektubunu ara, ben bugün bin kere öleceğim!
..
Bu kanalık son gecem,
Yarın güneş doğacak,
Hasret dolu gönlümde,
Yine güller açacak.
Unutacağım artık keder çile ve hüznü
İstemiyorum canım sensiz geçecek ömrü.
..
Eskiden
Bir zarf dolusu
Sevinc getirirlerdi postacilar
Simdi
Elem, keder, dert getiriyorlar
Bir zarf icinde Postacilar! (*)
..
Gülmek bir güneşse, karanlık gölge
İnsanın yüzünden, hayat zikreder
Yaşanmış sevdası, yürekte bölge
Hüzün ile keder, aşkı yokeder
Bahattin Tonbul
12.11.2013
..
Elbette geçecek keder diyenler;
İsyana, Yaradan ne der diyenler.
Her iki cihanda mutlu olanlar,
Sabredip, şükredip kader diyenler.
..
“bak buradayım en derinlerde” diyordu sevgilinin bıraktığı keder,
“gönlünün en kuytularında kanayan kapanmayan bir yarayım” diye fısıldıyordu acısını salık vererek...
ne günlerdi çaresi, ne aylar, nede yıllar,
zira ardında bıraktığı mazi, silinmesi güç bir iz bırakmıştı zamana...
..
Acı keder ızdırap
Parantez içinde mutsuzluk
Üstüne birkaç yudum şarap
Kazanç mutluluk sevinç
Kayıp mutsuzluk
Hadi yine karlısınız
..
Ömrümüzden çalıyor bizi bizden alıyor
mahzun yüzün şehidim kalbe keder salıyor
gözyaşımız kurudu tüm kâinat ağlıyor
arslanlarım yiğidim orda şafak sayıyor
gönülde yerin kâbe bekliyorlar sahabe
gözyaşını saklayan ana kalbi harabe
..
Sormadi hiç kimse halimden haber
Ben ile yalnizlik kaldik beraber
Insanlar pul için yolda? olurmu?
yapmi? dir yalnizlik gönlümü keder
..