Keçi Tanrı
Keçi tanrı misali kalçalı, böğürdü
Ay parıltılı korusundan ve bataklık ayazından
Ta ki bu insanın yaptığı çağrıya karşılık
Bütün baykuşlar o filizli ormanda kanat açıp
Siyahlaşıncaya ve düşünceye dalıncaya dek.
Irmak kıyısınca yalpalayan
Sarhoş bir sutavuğundan başka ses yoktu.
Yıldızlar asılıydı su çukurunda, ki böylece bir dizi
Çift yıldızdan oluşan gözler aydınlatmış
Şu baykuşların oturduğu dalları.
Sarı gözlerin bir arenası
Seyretti O’nun kestiği değişen şekli,
Budadı toynağın sertliğini ayaktan, budadı yeni çıkan
Keçi boynuzlarını. Şu aldatıcı kisvede tanrının nasıl
Doğrulduğunu ve doludizgin koruya gittiğini imledi.
(1956)
Sylvia Plath (1932-1963)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
https://ecnebiedebiyat.wordpress.com/
İsmail AksoyKayıt Tarihi : 8.3.2019 16:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Faun by Sylvia Plath Haunched like a faun, he hooed From grove of moon-glint and fen-frost Until all owls in the twigged forest Flapped black to look and brood On the call this man made. No sound but a drunken coot Lurching home along river bank. Stars hung water-sunk, so a rank Of double star-eyes lit Boughs where those owls sat. An arena of yellow eyes Watched the changing shape he cut, Saw hoof harden from foot, saw sprout Goat-horns. Marked how god rose And galloped woodward in that guise. (1956)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!