Kazım Yapıcı Şiirleri - Şair Kazım Yapıcı

0

TAKİPÇİ

Kazım Yapıcı

Yaz yaşadık yaz değildi bildim bileli
Kış yaşadık yaza inatdı kestane pişiremedik
Attık kendimizi yarlardan ölelim diye bir kere de olsa yürekli
Ölemedik
Niye ölemedik bir türlü bilemedik.
Sanırım Korktuk...................

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

sana gelmem asır sürmüştü
ve ilk ışıkda gördümki
üstüm başım aşk, kaygı ve öfkelere bulanmış
iyi birileri yaşamı anlatmıştı birkaç saat önce
yine yaşama dair sözlerle
ama ben anlamamıştım

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Gecenin rengini algılamaya başladığında
Gece bitmişti
Kendine geldiğinde ise gündüz olmuş
kaygılar başlamıştı gündelik
Sıradan belki ama yaşanır gibi değildi
Baktığında Onu O yapana fena kıyılıyordu

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Eskicinin arabasındaki yenilerin yanında
Pırıl pırıl simlerimiz ve eskimişliğimizle dururken biz
Nafile simlerimizi örtme çabaları uyduruk boyalar,
Güne ve yarına dair kaygılarla...

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Gecenin tortusunu devralırken gün,
Hiçbir devinim işareti yok.
Umutlar dağ ayazında,
suslar mahzende...

Çıkıyor dağ ayazına,

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Doğurgan ellerinle yoğurduğunda beni
daha küçücüktü yüreğim
Ve daha doyamadan sevilerime
doyamamışlığıma inat mı bilmem
yaşlandım

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Yaşadık...
hep yaşadık
yeni doğan günle gün batımı belirsizliğinde
yaşadık...
kırlangıç kanadının havadaki izinde belli belirsiz
hep yaşadık...

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Gece zillerini çalmaya başlıyor gizleri aydınlatma çabasıyla.Davetkar, korku verecek kadar tahrik edici bir dans yapıyor benliğimle.Oysa zifir gecelerde kendimi güvenli hissederdim.Ürperiyorum tasalanıyorum yamalı benlerime dair.Arhavili İsmail’in kürekleri kırılınca kapandığı gibi kutsal emaneti üzerine, hemen kapandım kendime emanetim olan kutsal emanetimin üzerine.
Kimse görmesin diye benlerimi................
Pencereden baktım zifire, hala zifir ve dansı devam ediyor benlerimi yoldan çıkarmak için.Kendi üzerimde durmaktan da yoruldum zifirin geç saatlerine ek.Zifirin tek tanığı da benim tek sanığı da fakat bu böyle olmayacak gizlemek gerekli benlerimi, korumalı, sevmeli, kırdırılmamalı, suslarım sus tadında kalmalı dillenmemeli.Dillenirse sus olmaz sus olmazsa benim olmaz, benim olsa bile kırılır, incinir, örselenir suslarım.
En önemlisi suslarım, sevdaları doğuran ve kaygılarla kapıkomşu bir o kadar da benden olan sevdalısı olduğum adamakıllı.
Telaşla üstüm başımdaki, çantamdaki, ceplerimdeki benlerimi, suslarımı soyunup, toparlayıp Üsküdarlı Şöför Ahmet misali beni kurtaracak ve direnç verecek 3 numaralı kamyonun patlak dış lastiğinin içine dolduruyorum.Ben olarak kalacağım, benlerimle, serpilip büyüyeceğim, zengin olacağım 3 numaralı kamyonun içinde kalsam da çırılçıplak. Bir an düşünüyorum, aranıyorum başka bir çözümü umarsız..bulamıyorum. Bütün kendiliklerimi (benlerimi ve suslarımı) dış lastiğine doldurarak! ! 3 numaralı kamyonun, gecenin ayazında kendimi çırılçıplak bırakarak benlerimle ayazda içimi ısıtıyorum.

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Bugün giderken o geçmişi kınalı yerden, kavanoz dipli dünyaya senin bir kolun kırık ve altına katlanmış, vücudunda öpülesi darp izleri varken yüzlerce soruyla birlikte ölü bulunduğun köprünün üzerinden geçtim. Böğürtlen rengi acıları hala duyumsayarak, tuhaf...
Tam yirmi üç yıl sonra. Birden aslan yelesi saçların geldi aklıma, limona jöle muamelesi yaparak yapıştırdığın gür saçlarını anımsamak istedim böğürtlen acısıyla şimdiki anason esrikliğinin arasında anımsadım tam yirmi üç yıl sonra. Hatırladığım kadarıyla siyahtı gözlerin zeytin kocası. Ve ne delikanlı idi bıyıkların, muntazam, gür, coşkulu çoğalan.
Bizimle çok ilgilenmezdin (ayıptı ya) , çok sevmenin dışında. Annem ilgilenirdi, çözerdi sorunlarımızı. Orta bire giderken bir kış günü yıkılıp çamura dönmüştüm eve korkarak. Sense o sertliğini unutturacak kadar şefkatle
Annemin verdiği harçlığın üzerine yine harçlık vermiştin (en iyi motivasyon olduğunu düşündüğün için o yaşlarda) şimdi olmayan saçlarımı okşayarak.
Benim sana dair en belirgin izim bu biliyor musun? Bir de eve televizyon alışın. Hani akşam eve geldiğinde evde bulamamıştın beni ve sayısı epeyce olan kardeşlerimden birkaçını ve pek de sevmediğin akrabalarda televizyon izlediğimizi öğrenince kızmış da ertesi günü alacağını söylemiştin, almıştın. İşte ben o zaman öğrendim söylenenin yapılması gerektiğini. Bunlar bana kaldı böğürtlen acılığında.
Başkaca bir şey hatırlayamıyorum kendime dair seninle ortak. Tabi kızdım da sana sonraları, bazı yaptıklarına.Aslında senin de bir suçun yoktu belki. Ama bil kırgınım bugüne dair ablamı on altısında elin eline verişine.Ne mutlu ki O da senin gibi güçlü ve hala dimdik ayakta.

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Ağlama gün onarır seni
üzülme,
kırılganlık ve adı konamamışlığının bile bile şahitleri
bile bile idam ederse beni
sakın hiç üzülme

Devamını Oku