Duyduk ki engellemişler isminin
Hopa da bir kültür merkezine verilmesini
Oysaki;
Yüreklerine kazımışsa insanlar seni
Boşver,
Kover gitsin
Yel kayadan ne alır?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok anlamlı ifadelerle,anlatımlı güzel bir çalışma başarmışsınız.Kutlarım sayın Aydın Güler.
Mürsel Adıgüzel
Bir güzel insan onuruyla göçüp gitmişse bu dünyadan ve hakkını halka rağmen teslim etmekte direniyorlarsa hala birileri, bizimde şiirimizle dokunarak hayata bir diyeceğimiz olacaktır elbet...
Ben bu sözlerin üzerine başka ne diyebilirim ki ustam, siz her şeyi söylemişsiniz zaten.
içim tiredi gözlerim dolu dolu yine..
ben inanmıyorum gittiğine hala yaşıyor..
yaşatılıyor işte..
satırlar sarıyor onu
o seviyor tümceleri...
yüreğinize sağlık...
yüreğinize sağlık,,
güzel bir şiir yazmışsın hele kazım koyuncu için yazılmışsa söylecek söz bulamam.
çok teşekkür ederim bu duyarlığınızdan dolayı.
Yıl 2000 yada 2001 di İstiklal Caddesinde bir müzik marketten bir kaset almıştım bir sanatçı yanık gurbet türküsü söylüyordu beğendiim bu kasetten istiyorum dedim , kasedi aldım kasiyere parayı öderken yanında duran delikanlı(sarışın uzun saçlı ve sakallı ) bu kasette benimde türkülerim var adım Kazım Koyuncu demişti...
Dinledim ve çok beğendim o gün bu gündür o kasedi dinlerim (salkım sögüt 3)
Nur içinde yatsın ve bu ülkenin insanlarına bunları reva görenlere yazıklar olsun
sevgiyle
Bu sabah sevgili hemşerim güzel yürekli şairim Emrah Çetinkaya'nın güzel bir yadı ile okudum Kazım Koyuncu'yu... Şimdi sizin şiirinizle tekrar yadediyorum. Eserleriyle yaşamaktadır hala kendisi. Ne güzel birde böyle eserlerde yaşatılması insanın.
Sevgi ve saygılarımla.
Kazim UZUN
yüreğine sağlık can
tebrikler...
şiir anlatır insanı
şiir ışık olur cana
yeşertmesini yeterki bilene...
sevgilerimle yusuf ter
Varsın vermesinler adını bir kültür merkezine.. Sevgili Kazım Koyuncu hep aramızda olacak.. hatta bizden sonraya da aktarılacak sanatı çünkü gerçek sanatçılar ölümsüzdür..
İnsanlığın uzunca serüveninde
Otuzlu yaşlarının izini sürerken
Yitirip yüreklerimizde sakladıklarımıza
Kendinide zamansız katıp
Kavganı ödünç vererek alanlara
Selviler gibi ayakta ve dimdik
Hayata dair ne varsa anlamlar yükleyip
Muhalif müziğinle tarihe şerh koyarak
Göçüp gittin bu yaşamdan
Karadenizin özgür yaylalarına
Her dilden kardeş türküleriyle
Horona durmak için uşaklarla
Tıpkı öteki dostların gibi
Sessiz
Vede
Sitemsiz...
çok çok güzel tebriklerimle rahmetle anyorum bir kez daha...
tbr. MUTLAKA HAYATA DAİR SÖYLİYECEKLERİMİZ OLACAK OLMALIDA.BU ARADA KAZIM KOYUNCUYADA ALLAHTAN RAHMET DİLİYOR. SESİZLERİN UMUDU ŞİİRLERDE DİLE GELİP HAYKIRACAK ..
Yüreğine sağlık sevgiler. tülay içen.
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta