Yaşatılacak anların sonsuzluğunda
Bir ezgi takıldı kulağıma
Bu senin sesindi
Kemençenin, tulumunun sesiydi
Yıllar yılı susturulmuşken
Senin sesinde buldum kendi sesimi
Vazgeçemediğim bir tutkuyla
Tutundum
Karadeniz'in asi çığlığına
Bana beni anlatan
Tüm içtenliğiyle
Ruhumu sarıp sarmalayan
Coşkusuna...
Ve kelimelerin kifayetsiz kaldığı
Bir cumartesi öğleden sonrasında öğrendim
(25.06.2005/Cumartesi)
Kemençenin, tulumunun yetim kaldığını
Donup kaldım
Bir sancı saplandı yüreğime
İçimdeki acı
Gözyaşlarımı kanattı
Haziran'da ölmek gerçekten zormuş
Hele de yitirdiğin
Yürekten sevdiğin
Gerçek bir insan olunca
Acın daha da katmerlenirmiş
Bunu şimdi daha iyi anladım
Çok erkendi
Çok zamansızdı
Yitirilmişliği ve vazgeçilmişliği yaşadım
İsyan ettim
Hazmedemedim
Kabullenemedim
Off!
Ne çok sevmiştim seni
Zincirlere vurulup da dile getirilemeyen yalnızlığımda
İçimde biriktirdiğim hasretlerin çocuksu avuntularında...
Ama bu son belliydi be Kazım
Bunu sen de biliyordun
Çürümüş, kokuşmuş bir düzenin kurbanıydın
Ve bu yüzden çığlık çığlığa
Şarkılarını, türkülerini söylüyordun
Gözyaşlarımı sildim
Ve kalemimi elime aldım
Buna daha fazla seyirci kalamazdım
Bir söz verdim
Yaşatılacak anların sonsuzluğunda
Vazgeçemediğim bir tutkuyla
Tutunduğum ve tutunmaya çalıştığım
Her şeyin üzerine bir söz verdim Kazım
Kardeniz'in onurlu, asi çığlığı
Yankılanmaya devam edecek
Ve ben,
Senin sesinde kendi sesimi bulan ben
Bundan sonra,
Seni şiirlerimde yaşatacağım
Ömrümün yettiği yere kadar
Not: Bu şiir burada bitmez...
06.07.2005/Çarşamba
Arzu YıldırımKayıt Tarihi : 7.7.2006 09:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Ha şiirde söylev edası olmaz mı olur.. Ancak düzyazının değil şiirin yapısal ve anlamsal çizgileri arasında)
Başarılar....
ekrem bozkurt
TÜM YORUMLAR (6)