Babaya olan sevgiye, celal, nefret katılmaz.
Verdiği helal kıymet, hiçbir yerde satılmaz.
Sana, onun lütfu aşk, emek...
Aslından bihaber, kibirle, sinirle kaşlar çatılmaz.
Girmeyesin harbe, almayasın darbe diye, içindedir yarası.
Dumanını çekerken, çektiklerine ortaktır, sigarası.
Evlat, Allah'tan aldığı, kutsal emanet demek.
Ayağının tozunu öpeyim, kalmasın bahtının karası...
Nice reisler var, eve getirdiği, olur ağudan aş.
Günahsız yavrunun gözlerine doldurur, buğudan yaş.
Okşarmışçasına sevmek, leziz mi leziz, kaynarmışçasına yemek.
Hazine neye lazım, kazı paranın kirini babam yavaş yavaş...
Takas edemem, saçının kılını, en latif sevgiliye.
Makas biçemem, aramızdaki bağlılığa, kopmaz ipliğe.
Bana gülizardır, ızdırap ki o yüzü görememek.
Masal değil, misal olmalısın, bir çok yalandan evliye.
Elindeki çizgiden kitaptaki dizgiye, hep oku, telkinin.
Yüreği uykuda, gaflete düşmüşler, silkinin.
Eşsiz alimsin, yegane derdin öğretmek.
Köşede ışıkla beklersin, yollar değilse tekin.
Zaman silsilesi kaynamış, ama insanlar ham...
Mülk yaradanın, varsın başında olmasın dam.
Ziynet değil, zor olan, emanet biriktirmek.
Yalan! kıdem, makam, benim babam en büyük adam...
(İstanbul,2008)
Fatma KurtulmuşKayıt Tarihi : 24.7.2008 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (13)