KADERDE KAZANMAK, KAYBETMEKTE VARMIŞ.
Merhaba kader arkadaşlarım. Sizlere hayatımın nasıl zorlu bir süreçten geçtiğini anlatacağım. Şu anda 64 yaşa bastım. Söz kesilip, üç yıl nişanlı kaldıktan sonra 19 yaşa girince evlendim. 20 Yaşımda ilk erkek bebeğimi kucağa aldım. Anne olmanın verdiği lütuf ile mutlulukla bebeğimi sağlıklı büyüttüm. 5 yıl sonra bir erkek evladım daha oldu. Sevinci ikiye katladım, Allah arzu eden her kişiye hayırlı evlatlar versin inşallah. Çok güzel mutlu günlerim geçti, anılarımı hatırlıyorum.
Günlerimi, haftalarımı, ayları evlatlarıma, eşime ayırıp onlarla hizmetimi sürdürüp, ilgilenirken uzun yılların ne çabuk geçtiğini bir türlü anlayamadım. Kimliğime bir gün içtenlikle baktığımda gördüğüm rakama şaşırdım, çünkü yaşımda 50 oluvermiş. 14- mart 2004 yılında Allah'tan göğsümde elime gelen bir sertlik oldu. Hemen S.D.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesine gittim. Hemen memoğrafi filmi çektirdiler. Sonuçta beze olduğu anlaşıldı. O tarihte gittiğim hastanemizde Onkoloji bölümü yoktu. Devlet hastanesinde lokal olarak bezeyi aldılar. Tahlil sonuçları da götü geldi, o an şok yaşadım.
Doktorum sonucu açıklarken bayılacağım sandım. Allah'tan erken fark etmişiz. Kendime geldiğimde sonuç kötü olsa da soğukkanlılıkla olabilecek tedavi sürecini can kulağıyla dinledim. Ameliyatla, ilaçlarla iyileşeceği söyleyip moral verdi. Evlatlarım, eşim, kardeşlerimde yanımda oldular, moral motivasyonunu esirgemediler. Ameliyat sonucu Mevlama şükür pek sorun yaşamadım
.Antalya'da 6 kür kemoterapi aldım, 7 hafta sonucunda ışın tedavisi aldım, bu süreçte saçlarım döküldü. Biraz moralim bozuldu ama ilaçlar bitince yine yerini kapladı. Sağlıklı günlerimi özlemişim, Çok şükür halime dedim.
10 Ay zorlu bir süreçten sonra kader hastalığımı azda olsa yenmeyi başardım derken, eşimde ani fenalaştı. 2012 de mesene kanserine yakalandı. Rahatsızlığı onu yıprattı. Zorlu süreç ve mücadele yeniden başlamış oldu. Dört yıllık süren tedavi sonrası mücadeleye yenik düştü. Maalesef 2016 temmuz ayında hayat arkadaşım amansız hastalık yüzünden uhrevi aleme göç etmiş oldu. İşte onun yokluğu beni derinden yaralamış oldu.
Çok yalnız kalmıştım. Evlatlarım işleri dolayı siyle pek yanımda olamıyorlar, gurbette olduklarından dolayı yalnızlığımı paylaşamıyorlardı. Hanemde iyice ruhum daralmıştı. Bir arkadaşın vasıtasıyla KANSEV derneği ile tanıştım ve oranın üyesi oldum. Orada benim gibi hayatı yeniden kazanan kader arkadaşlarım var. Onlar bana ben onlara moral verirken zaman su gibi akıyor.
Arada sağlık kontrollerimi de devam ettiriyorum. Kader Hastaları Yardımlaşma ve Yaşatma derneğine elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Derneğin her tür faaliyetlerine katılarak moral buluyoruz. Allah derneği kuranlardan, destek verenlerden razı olsun. Hayat her zaman zorlu mücadelelere alışıktır. Kazanmakta vardır kaybetmekte. Sizler şifa bulup kazananlardan olunuz.
Bu anlattıklarıma adımı vermedim, nedeni ise çocuklar okursa tekrar üzülürler diye, rumuzu mu belirtiyorum.
Eser : Rumuz : Sarı Kanaryam Editör: Zeki Çelik D.üye.
GÜLDEKİ SEVGİ
Dikenler içine rengarenk sığar,
Rüzgar salladıkça dalına değer,
Arılar dolaşır, bal varmış meğer,
Gülün süzülüşü sevgi sunuyor.
Domurcuk haliyle farklıdır güzel,
Her tonda oluşu anlamlı, özel,
Yaprağı değerli, olmuyor gazel,
Gülün süzülüşü sevgi sunuyor.
Mevsimine göre uygun açıyor,
Havaya oksijen, koku saçıyor,
Kuşlar cıvıldıyor, bülbül uçuyor,
Gülün süzülüşü sevgi sunuyor.
Ayrılmak istemez köken özünden,
Koparsam yaş akar orta yüzünden,
Sevdalı aşk yaşar onun yüzünden,
Gülün süzülüşü sevgi sunuyor.
Zekice bir düşün nasıl topludur,
Desenli, dalgalı ruhu tatlıdır,
Henüz sayamadım açı farklıdır,
Gülün süzülüşü sevgi sunuyor.
ERİYOR EVLAT
Makyajını yapar, tarar saçını,
Erotik giyinir, açar kıçını,
Şeytani duygular sarmış içini,
Nefsi arzusuyla yürüyor evlat.
Anayı, babayı sayıyor hiçe,
Nasılda aldanır, sapığa, piçe,
Meyhane barlarda hep içe içe,
Harama elini sürüyor evlat.
Zararlı, zararsız ayırım yapmaz,
Şeytanla dost olmuş, yolundan sapmaz,
Ölüden, diriden ibretler kapmaz,
Sağlığını basit görüyor evlat.
Enerji tükenmiş, rengi de solmuş,
Her türlü maddeye bağımlı olmuş,
Kanserler, ülserler aramış bulmuş,
Zehirlere para veriyor evlat.
Ecelin şamarı iniyor yüze,
Yolun sonundadır çıkamaz düze,
Zekice haberi yansıttım size,
Gözünün önünde eriyor evlat.
ENGELSİZ
Pürüzlü yerlerin yolunu açın,
Gözü az görürse önünden kaçın,
İhtiyaç duyarsa birlikte geçin,
Engelliye sakın engel olmayın.
Park alanlarını doğayı gezsin,
Temiz havasını, kokuyu sezsin,
Toplumun içine özgürce sızsın,
Engelliye sakın engel olmayın.
Dili konuşmazsa işarete bak,
Karanlıktan kurtar, ışıkları yak,
İşkence etmeden yatağa bırak,
Engelliye sakın engel olmayın.
Yemede, içmede ihmalkar olma,
Sabırla hizmet et, kin, nefret dolma,
Mağdurlu insanın ahını alma,
Engelliye sakın engel olmayın.
Şanı, şerefini her yerde koru,
Uhrevi alemde sorulur soru,
Zeki'de duymuyor vardır kusuru,
Engelliye sakın engel olmayın.
Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi,
ZEKİCE KÜLTÜR ve SANAT EVİ KURUCUSU.
Kayıt Tarihi : 11.1.2019 11:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!