Mutsuz günlerimde öğrendim,
Yelkovanla akrebin, dakikayla saatin kavgasını
Ve bir hakem edasıyla yönettim,
Hiç karışmadan, birbirlerini öldürsünlerde,
Zaman hiç geçmesin diye.
Kimseye sormadım adını, adımı
Ki herşeyin farkında olmakta kötüydü,
Hiçbir şey bilmemekte.
İlkçağ filozoflarından öğrendim gözünden adam tanımayı,
Meşe fıçılardaki şarapta yüzmeyi
Bir tek seni tanımıştım ilk bakışta,
Hayata dair fikirlerin varmış gibi bakıyordun.
Fikirlerin can yakan kelimelerde
Uzak yol kaptanları gibi seyir defterime kazıyordum,
Noktası virgülüne varana dek hepsini
Zafer çığlıklarıyla sarhoş olacağımız günü bekliyordum,
Sakin, aklı başında, mağrur.
Tanımadım yoluma çıkan göktaşı, dağ, nehir, tanrı gibi,
Var olduğuna inanılan şeyleri,
Geçiyordum devirip, çiğneyip, üstüne tükürerek.
Sonunda bir yerlere varmayı planladım hep,
Anladım artık yokmuş kazanmakta, kaybetmekte.
Beklenenin ilerisinde bir yerdeyim şimdi,
Ben erdem sahibi, sen saçma sapan bir oyunun galibisin...
Kayıt Tarihi : 10.9.2003 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!