Tencere dibin kara,
Seninki benimkinden kara…
Boşalınca kazan,
İşbaşı yaptı malum aşçıbaşı
En ekonomik yakıttı
Masumların naaşı,
Fokurdadı kazanda
Gözyaşı ve kan!
Döndükçe kepçe,
Pervane oldu çevresinde yamaklar,
Dar geldi Amerika,
Baş aşçıya dar,
Karıştı Asya, Avrupa, Afrika.
Saçıldı ortaya altın, petrol, dolar.
Büyük lokmaydı
Sona kalmaydı Kafkasya…
Önce kül olmalıydı,
Filistin, ırak,Afganistan! ..
Fokurdadıkça kazan,
Buhar oldu Ortadoğu…
Lakin katılmazdı,
Pişmiş aşa daha kan.
Bulunmalıydı şöyle etli butlu bir Müslüman,
Yazıldı böylece mönünün başına İran!
Önce pişenler yenmeli,
İyice sindirilmeliydi! ..
Uzaktı çok uzak,
Nasılsa duyamazdı eski kominist usta.
Yine de ses çıkarmasın diye
Som altından seçildi,
Kaşık, bıçak, çatal, tabak…
Ama hesap edilmemişti
Kirli dudakların şapırtısı,
Ve kalkarken şerefe,
Düşüp kırılan kristal kadehin şangırtısı
Dikkatten kaçmıştı
Susturulduğu için Çeçenistan,
Kulaklarını dört açıyordu Rusya…
Şapırtı ve şangırtı sesi,
Et ve kan kokusu…
Yetti kabartmaya iştahını,
Eski komünist ustanın,
Osedya bahane edildi,
Gürcistan talan!
Sonra mı?
Değilim ben kâhin,
Yorum sayfası boş,
Olacakları siz edin tahmin!
Benim Tahminim
Madem burnumuzun dibinde
Kurulmuştur kazanlar,
Ve tamtamlarını çalıyor yamyamlar
Baş aşçıda da var bunca hüner,
Ya olacağız bu lokantaya garson,
Ya baş aşçıya yamak,
Ya da bir başka sofraya tuz biber!
Kayıt Tarihi : 25.8.2008 23:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selam ve sevgilerimle
Seyfeddin Karahocagil
TÜM YORUMLAR (4)