Rüzgâr fısıldadı: "Sıra sana da gelecek."
Kuşlar giderken baktılar; fena gibiydi
Çiçekler rayiha saçıyor, tüm gücüyle
Topraktan bedene geçen eda gibiydi
Bu mevsimde ölünmez, böyle gidilmez
Bahar kollarını açarken, geri dönülmez
Bekleyenlerin varken, çukura girilmez
Diyordu bana son bakışlar, veda gibiydi
Bana öyle bakma, bak zamanım bitti
Muğlak, koca bir ömür nasıl da geçti
Bugün ölüm demek ki, beni de seçti
Yaşadıklarım, gördüğüm, rüya gibiydi
Aslında yolun sonu, değmez varmaya
Doymadım ne aşklara, ne de hülyaya
Bir an önce göçmek var, safi dünyaya
Her gün boşuna çektiğim, ceza gibiydi
İnsan böyle sevilmez, böyle terkedilmez
Adalet var görünmez, hayat var çekilmez
Tam mana aradığında, defterin dürülmez
Sanki şanssız bir tesadüftü, kaza gibiydi
(Eksik Yolcu - Lal Perküsyon Şiir Kitabından)
Cihangir ÇağlarKayıt Tarihi : 19.3.2024 15:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayata baktığın pencerenin kirlenmesi ve zamanla kirden görünmez olması ki; bu kir zamandır. Bu kir tertemiz yaratılışının üzerine çöken hayattır. Yaşamaya olan alaka bazan heyecanların hüsrana dönüşmesine ya da düşüncenin sana hürmetsizlik edip tali yollara girmesi ile birlikte zihinsel, fiziksel tahribata yol açmasına neden olabilir. Başkasına ödül olan şey sana ceza olabilir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!