Ali Özen - ,,,Kaz Dağları Tükenirken Şii ...

KAZ DAĞLARI TÜKENİRKEN
Kaz Dağlarına hiç gitmedim, bundan sonra gideceğim de şüpheli. Ancak Kaz Dağlarından siyanürle altın arandığı, Kaz Dağlarının doğal güzelliğinin birkaç yıl içinde ortadan kalkacağı haberi yüreğimi daralttı. İçim acıdı.
Bakın CNN Türk’ün 12 Şubat 2011 tarihli haberi; “Tepkiler ve eylemlere rağmen Kaz Dağları'nda altın arama faaliyetleri devam ediyor. Yeşil cennette 26'sı işletme, 8'i arama olmak üzere toplam 34 nokta için ruhsat aldığı açıklandı. Açıklanan rapor çevrecilerin yine tepkisine neden oldu. “
Kaz Dağlarında doğa hızla tüketilirken bizim Çevre ve Şehircilik Bakanı ne yapıyor derseniz, hiçbir şey.
Somali’de halkın açlıktan öldüğünü her gün gazetelerden okuyor, televizyonlardan izliyoruz. Somali toprakları bundan 20-30 yıl önce yemyeşildi, çölleşmemişti daha. Orada Batılı sömürgecilerin altın çıkartma hırsı güzelim ülkenin çölleşmesine yol açtı. Bugün geldikleri nokta açlık ve yoksulluk. Peki emperyalistlerin ülkelerinde altın çıkarmasına izin verenler, sonucun önceden böyle olacağını bilebiliyorlar mıydı? Tabi ki hayır. Ama biz, ülkemizdeki sonucu şimdiden görebiliyoruz, bu gidişle Kaz Dağlarının sonu da diğer altın çıkarılan yerlerden farklı olmayacak. Kaz Dağlarında doğa hızla tüketilirken bizim Çevre ve Şehircilik Bakanlğıı ne yapıyor derseniz, hiçbir şey. Doğa hızla tüketilirken bu kadar vurdumduymaz nasıl olunur, altın arama izni nasıl verilir, anlamış değilim.
Almanya’nın “değil tüketmek, ülkede imhası bile ciddi sağlık sorunlarına yol açar” diye kabul etmediği genleriyle oynanmış, GDO’lu mısırlar sokaklarımızda rahatça satılıyor. % 100 kanserojen madde içerdiği saptanan bu mısırların satılmasına kim izin veriyor? Tabi ki, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.
Yurttaşların sağlığına bu kadar duyarsız, bu kadar vurdumduymaz başka kaç bakanlık var acaba?

Tamamını Oku