Birçok yer dolaştım birçok yer gezdim,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Bu kuru canımdan usandım bezdim,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Eller elim kolum bırakıp gitti,
Sanırdım bu ömrüm tükendi bitti,
Bir sırlı el var ki içeri itti,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Ön safa gidemem utanır oldum,
En kuytu bir yerde bir köşe buldum,
Kulluğuna erdim sevginle doldum,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Ecdadın önüne diz çökmüş gibi,
Senden uzaklığıma yaş dökmüş gibi,
Gönlüme erince gerçek sahibi,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Yolun sonundaymış çiçekler, güller,
Okunan aşırlar şeyda bülbüller,
Kelamı İlahi içinmiş diller,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Hâlbuki kaç defa geçip gitmiştim,
Bir gün girerim diye lafın etmiştim,
Sana ermeseydim sönüp bitmiştim,
Kayseri Hunat’a geldim kapına…
Kayıt Tarihi : 7.5.2013 12:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!