Kaynakçam Şiiri - Oğuzhan Başkan

Oğuzhan Başkan
33

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kaynakçam

ihtişamlı serseri köpekler
yataklarından kalktıklarında
hüsranı ve kederi unuttum
ayaküstü buluşmaları da umursamıyorum
umarsız bir delikanlı gibi
artık sevgi taşımıyorum burnumun ucunda
devleti kurtaracak olan da
benim kinimde öte bir şey değil zaten
ama gene umarsız ve hiç delikanlı değil
çok uzak değilim kapitalistlere
ve kin gütmüyorum komüniste
tevhidi kurtaracağımı da düşünmüyorum
oysa devlet kurardım bir zamanlar
ötekiler gibi olmadı hiç devletlerim
dedim ya kin gütmüyorum komüniste
çünkü hiçbir kapitaliste verdiğim kurtuluşu
komünistlere vermedim ben

ama babam hiç beyaz bir devlet almadı bana
her aldığı ekmeği de devlete geri verdi nedense
vıcık vıcık bir şey işte
çıkmak istedikçe batıran
bu su üstünde duranı
tanıyan var mı aranızda
kim bu köstebek kılıklı cani
hiç bu kadar olduklarını görmedim ben babamdan
ve kar tanesi bu kadar güzel durmamıştı şubatta
haziranda kurdum bu yüzden her devletimi
iktidarı da boş bırakmadım ama her defasında
yıkacak yeni devlet buldu onlar kendilerine

ne kadarı haddiyse bunların ötesine de gitmediler
her şeyi de kimse anlatmadan yaşamadık mı biz
kin güdülecek ne varmış
diye düşündüm hep
ve daha da kin gütmedim
oysa hep burnumun ucunda taşıyacak bir şey
olarak gördün bu basit beyazı
sesteşleşen insanların kiraza benzemesi kadar
yok bende güler yüzden
ve her bir soruya cevap bulmak için de
saçma sözler sarf etmedim
buraya şerh düştümse
tez kalkmak için can verecek kadar da
olmadı onlar bende
bizi tanımayanlara anlatmak için olmadı bu kaynakça
sözlerimi alıntı yaparken de sormadılar
dergi köşelerinde
üretici ruhumu bir tüketiciye verselerdi
kapitalistler, komünistler kadar olmazdı bende

şevk ve şerh arası

bu yüzden herkes gibi muhtaç değilim ekmek parasına
çünkü biz devlete yemeden vermeyi öğrendik
o beyaz ekmeği
potansiyel bir aşçıydı aynı zamanda benim babam
kimseye de yalvarmadı tokluk belasına
ne tekim biz aç da kalmadık bu devlet sevdasına

sevda dediysem eğer
bilindik bir şey değildi bu bizim içimizde
sadece kaybetmeyi iyi biliyorduk
saklambaç oyunlarında sobelenen hep ben oldum
sanmayın komüniste ve kapitaliste
beni öğretenin ben olduğumu
sadece beyaza basmayı iyi bildim ömrümde
o da koşmaya kalkmadığım müddetçe
düşünce öğrendim beyazın bu kadar güzel olduğunu
her acıktığımda da kalkmayı babam öğretmişti bana
en azından devlet söylemedi bunları
bunların sır olduğunu da söylemediler
sevgiyi fahişelerin yataklarında
arayacak olduğumda bakireler kurtarmasaydı beni
komünistler, kapitalistler ve fahişeler birleşip
yüklenmeselerdi üstüme
yeni bir devlet daha kuracaktım
şubat soğuğunda
herkese anlattıysam da ben bu devleti
kindarca yaşayanın ben olmadığımın farkına vardığımda
bilmiyordum devletin benim adıma yeni bir bono çıkardığını
kapitalistlerin ilgisi bu yüzdenmiş
komünistlerse onlara inat fahişelerle ortak olmuşlar
ben hiç komünist olmadım
kapitalistlere kinimse yalnızca zarardan ötürü
fahişe yataklardan kalktığımda bakireler terk etmiş
devletin verdiği faiz düşmüş
kaynakça neredeyse sahte
şerh düştüklerim,
her neyse onlar
işte o saçmalıklar, dediğim gibi
saçmalıktan öteye gitmemişler
bununla beraber yalnız kalınca
şubatta çöken her devlete yükledim bütün suçumu
huzuru beyazda ararken
kar tanesi kadar soğuk
olmayacak diye sormadım senin üstündeki beyazı
ve şerhle beraber ben de düştüm.

Oğuzhan Başkan
Kayıt Tarihi : 25.7.2007 11:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Oğuzhan Başkan