Canımdan parçasın derdin bir zaman,
İstesem canını verirdin annem…
Candan öte canım dediğin zaman,
Özünden özüme girerdin annem…
Kalpten ninnilerle uyuttun beni,
Bin bir çilelerle büyüttün beni,
O kutsal bilginle eğittin beni,
Mümkün olsa bana akardın annem…
Kendi söküğümü dikemez iken,
Sarılıp elinden öpemez iken,
Eline bir tas su dökemez iken,
Baştanbaşa beni yıkardın annem…
Bir melek misali başım okşardın,
Gözünden sakınır, kemden saklardın.
İçine alacak gibi koklardın,
Sığsaydım kalbine koyardın annem…
Ne yazık çok çabuk geçti o günler,
Hayal oldu birden toylar düğünler…
Yemeyip de yedirdiğin öğünler,
Ben yedikçe kendin doyardın annem…
Alınca evine yeni gelini,
Ne olduysa bağladılar dilini…
Neden bilmem, öpmez olduk elini,
Hâlbuki öz kızın sayardın annem…
Oğlundan kızından ayırt etmedin,
Acısa da canın hiç kin gütmedin,
Kahredip de bize çekip gitmedin,
Kalbine sorunca cayardın annem…
Seslenirken geline şeker balımla,
Söylediğin her söz başlar canımla,
Ara sıra kavga etsek hanımla,
Aramıza girer ayardın annem…
Oğlum kızım deyip evlat yetirip,
Adadın canını, ömrü bitirip,
Şu koca dağları dize getirip,
Ben için dünyayı yakardın annem…
Demedin bir defa vefasız nerde?
Düşünürsün beni yattığın yerde,
Bilsen ki bu başım girecek derde,
Mezardan çıkıp da gelirdin annem…
Yine de canını verirdin annem…
Kayıt Tarihi : 11.9.2013 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)