Bitmiyor hiç matemimiz.
Ağladık, sevgililerin yol ayrımlarında.
Bu kaçıncı vicdan muhasebemiz?
Bu kaçıncı aşkın muhayyilesi?
Bu kaçıncı, sevgileri tükettiğimiz?
Avuç çizgilerimizde imli,
Kim bilir kaç ruhu eskittiğimiz.
Yüklendik, en kesif olmazları sırtımıza.
Kan revan içinde, hiç öpülmemiş dudaklarımız.
Gem vuramazken amansız arzularımıza,
Çarmıhlara gerilmeye de razıyız.
Zaten dua edenimiz yok artık mescitlerde.
Bizden bahsetmiyor,
Soğuk duvarlarda yankılanan ayinler de.
Maskeler düşünce, şaşırdı en azılı şeytanlar.
Var mı ki, makyajsız yüzlerimize bakacak yüzümüz?
Siyaseten yaşar şu dünyada, siyaseten ölürüz.
Kayıtlara düşülünce anlaşıldı öldüğümüz.
Evraklar üstünde yaşanmadı mı zaten?
Süngülerin ucunda sürgüne giden,
Resmi yazıyla tebliğ edilen ömrümüz.
28 Mart 2011-01.30-Atakent-Ümraniye-İST.
Kayıt Tarihi : 28.3.2011 03:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!