Bir of çeksem yıkılır mı dünya?
Yıkılır mı baktı kara surlar
Yıkılır mı aşkın heyulası
Yıkılır mı canına yandığım kara sevda…
Yaksam mı efsunlu bakışlarını bir ‘‘aah’’ ile
Yoksa yansam mı mayhoş bakışlara
Bir atıl sevdanın çöplüğünde
Hatıraların artıklarını ararım
Bir divane gibi
Gezerim bahtı kara surların sahilinde
Bir dalgalar çarpar gönlüme
Bir martıların garip yakarışları…
Gecenin serin kokusuna vuruldum
Huzuruna sığındım kimsesiz karanlığın
Ömrün, gençliğin, hayallerin
Derin iniltisini dinlerken
Gecenin serin kokusuna vuruldum
Ah nedir bu başıboşluk!
Nedir bu bilinmez kıvranış
Aşkın sancısına yenik düşmüş
Bir divanemi oldum acep …
Sararmış saçlara mı
Yeşermiş gözlere mi
Alev alev közlenmiş dudaklara mı
Islak ıslak tene mi
Ruhumun bamteline dokunan sese mi
Yoksa o serseri bakışa mı vuruldum?
Vuruldum bir kınalı keklik misali
Yolumu kesen o sinsi kurşunla…
Düştüm aşkın kara kafesine
Özgürlüğün mavi boşluğundan
Bir gitar sesi kadar çılgın
Bir bağlama sesi kadar gariban
Bir ney sesi kadar huzur içinde
Senin şarkını söylerim her gece
Kelimelerini hece hece
Kurduğun cümleleri narince
Ve beklerim seni ağıtlarla sessizce…
06.04.2014
Güngören/İstanbul
Adem KaltarKayıt Tarihi : 6.5.2014 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!