Sendeki nasıl bir göz?
Aşkı anlatma sanatını yansıtıyor gönlümün resim kağıdına,
Sevdanın renklerini taşıyor gözbebeklerin,
Siyah olduğuna bakma,
Onlar sadece sendeki gerçek seni
Diğerlerinden korumak için.
Senin o karanlığında kırmızıyı görüyorum,
KIZILA SAKLANAN KARANLIK ordaki,
Hatta bundan adın gibi eminim.
1 numara aşığım işte,
Gözlüklerimi takmadan güzelliğini göremiyorum,
Senin körün oldum,
Sana kör oldum.
Gözün oldum belki senin bebek kısmındaki,
Bense kendimi bir bebek misali korudum
Sana değer verdiğim gibi.
Aşk ve ötesi,
Kızılötesi,
Kırmızı ötesi,
Şunun ötesi bunun berisi.
Ne değiştirir ki geri dönüşlülük kuralını.
Adına aşığım,
Gözlerine aşığım,
Aşka aşığım,
Kısacası değil uzun uzadıya aşığım işte sana,
Dağın etekleri zil çalıyormuş kar fırtınalarından,
Zirvede sen daha da soğuyormuşsun yüreklerden,
Kaç sevgi derecesi daha yükselebilirsin yüreğimde?
Peki kaç aşkmetre ölçecek seni sevebilme hızımı?
Musallaya musallat olma gibi bir çabam yok
Aşk benim peşimde seni kovalarken.
Kendi kendimi kovalıyorum
Ama senin peşindeyim.
Kendi kendimi kömürleştiriyorum lambanın içinde,
Geceye inat kendimi karartıyorum kendi içimde ve
Seni sebep gösteriyorum özendiğim bu diye,
Senin kadar etkili değil benim ışığım,
Amacım sadece seni aydınlatabilmek
Çünkü o zaman
Gözlerin daha da parlak,
Tıpkı güneş gibi.
Işığı yansıtma kuralı benim ki.
Ay’ın ilham kaynağı Güneş işte,
Denizlere medceziri yazıyor
Ama hiçkimse anlamıyor Ay’ın Güneş’e aşık olduğunu,
Bunu sadece dalgaya maruz kalmış,
Faili meçhul balıklar biliyor,
Onlarınsa yürekleri pul pul.
Aşk sistemindeki Güneş sensin işte,
Dünya; şiir
Ve bendeniz şiirlerin sahte aydınlığı.
Mütevazi olmaya çalışsalar da
Sırıtıyorlar,
Kirpiklerini birbirine değdirme boşuna,
Ağzından görebiliyorum gözlerini,
Aralarında tek fark var,
Ağzının fısıltısını duyuyorum
Ama gözlerinin çığılığını göremiyorum.
Bir çığ gibi üstüme üstüme geliyor hayallerin,
Aklıma geleni devirip geçiyorsun,
Aklımı ziyan ediyorsun kalbimi kullanarak.
Yine saçmalıyorum,
Aşkı saçmalıklarla anlatma sanatı.
Yaz yaz bitmiyor,
Güz güzel gitmiyor,
Kışkırtıldı kışlar sarı yapraklardan,
Gözler hâlâ gönül kelebeklerini arıyor.
Mevsimlere dokunuyor gözlerin,
Saçların onlara eşlik ediyor,
Beş mevsim yaşıyor aklım senin sayende,
Ama birini hiç hatırlamıyor,
Ve o mevsim, gizem olarak kalıyor ömrümde.
Tüm mevsimleri içeriyor,
Mevsimler kim bilir kaç kere tekrarlanıyor,
Her mevsim başı aşık oluyor sana,
Ve her saniyede nefes alış hızım mevsimler gibi değişiyor,
Daha da hızlı atıyor kalbim,
Daha ne kadar hızlanır bilemiyorum.
Bilmek istemiyorum bu mevsimin adını,
Sadece yanmak,
Üşümek,
Donmak
Ve aşka devam etmek istiyorum.
Kalp atışlarımın ezgisi duygularımı etkiliyor,
Dansa kaldırıyor resimlerini,
Gece boyu gözlerimin göz hapsinde dans ediyor
Şiirler ve resimler.
Bir okuyup bir bakıyorum,
Bir yazıp bir öpüyorum.
Bir daha hissedip binlerce kez aşık oluyorum.
Sanırım bu kelimeyi çok kullandım,
Benim yaptığım;
Mevsimleri harflere ayırma sanatı,
Mevsim başına 7 harf düşüyor,
Ve 18 hep dışarıda kalıyor,
Hep bir diyor,
Hep sonsuz diyor,
O diyor,
Senin tek ve sonsuz aşkın diyor.
Yüz seksen derece dönüyor duygularım
Ve dilim sana sadece arkadaş diyor.
Şaşkın bakışlarıma aldanma,
Ben de şaşkınım.
Aşkı aşkın şaşkınım,
Sana inat senim,
Ve her sene sen biraz daha sensin senin özetin.
Gördüğün ben değilim,
Sadece hayaletim,
Hayaletim ben,
Hayali bir tetiğim senin silah olduğun yerde,
Tam namlunun ucunda duran bir tetik,
Hem sana hem bana zarar verir.
Yalnızlık elimizde kalmadı hanımefendi,
İthalat ve ihracat ihraç edildi bizim olduğumuz yerde,
Artık kurşun satmıyor şakaklar,
Sokaklar kaldırımsız gezilebiliyor,
Hatta bazen sokaklar geziyor şehirleri,
Şehirlerarası aşk terminalleri,
Aşk terminolojisi,
Aşk mitolojisi,
Aşk ansiklopedisi,
Aşkın ertesi her pazartesi,
Tanışılan günün anısına,
Herkesin sevmediği güne
Aşığım,
Seni tanıdığım güne aşığım,
Kuru kalabalığa aşığım,
Konser havasına aşığım,
Senin olduğun her şeye aşığım.
Kıratın yanında duran
Ya huyundan ya suyundan,
Kırıp atıyorum huyu kuruyasıca hayallerimi,
Suyun üzerine gelecek planları çiziyorum isminle,
Her damla da biraz daha tecrübe kazanıyorum.
Asilzade yalancılığım toprak oluyor bastığın yerlere,
Yalanların üstüne bir hayatta ben atıyorum,
Senden öncesini atıyorum,
Topraklar kayıp gidiyor denizlere doğru,
Hepsi hapishane kaçgını,
Hepsinin yüzü kızarık,
Hepsi yalancı,
Seni seviyorum yalanını sana söylemiyorum,
Söyleyemiyorum,
Yalan söylemek istemiyorum belki de,
Sana olan sevgimi bu iki sözcükle
Küçümsemek istemiyorum.
Sana aşığım gerçeği varken,
Ölüme inanmak neden?
Ölümsüzlüğe inanma çabası aşık olmak,
Ölümsüzlüğe ölüyorum,
Aşık olmaya can atıyorum,
Bir kalp olup senin için her gün aralıksız her saniye atıyorum,
Sen olunca biraz daha hızlı oluyorum.
Adrenali yüksek bir film gibisin,
Öyle sahneler var ki gözlerinde,
Sana anlatsam hayran kalırsın,
Keşke sen de kendini kendin gibi görebilsen,
Aslında sen yeterince kendinsin
Ama gözlerini fazla küçük görüyorsun.
Bebek oldukları için mi yoksa?
Kaç satır başına kurban gitti noktalar?
Kim bilir?
Belki’lerle yaşadık ihtimalleri,
Galiba dedik olasılığı olan her şeye,
İnşallah’lara bağladık ümitlerimizi ve
Keşke’lere kurban ettik zamanı
Aptalca.
Ve şimdi,
Tek sözle kontrol ediyoruz hayatlarımızı,
Anlamlarını anlıyoruz saçma dediğimiz şeylerin,
“Neden geldim” sorusuna en güzel cevabı
“Mutlu olmak için” diyerek veriyoruz.
Bak yine saçmalıyorum,
Hem de beni sevmediğini bile bile,
Keşkelere bir kurban daha,
Ben,
Keşke beni sevebilSen? !
Seni şimdiden çok özledim,
Gözler kalbin aynasıdır derler,
Kalbinin güzelliğini hayal bile edemiyorum.
Taşıma gözyaşlarıyla duygu çarkını döndürüyorum.
Sonra bir sistem kuruyorum,
Duygu damlaları koyuyorum adını.
Seni düşününce başım dönüyor,
Ayarlı bir saat misali,
Seni hatırlayınca yazmak istiyorum,
Her saniye,
Ömrümün sonuna kadar.
Sürüklenip giderken zaman,
Biraz daha eskiyoruz,
Zamanı eskittiğimizi zannediyoruz ama
Gittikçe kendimizi öldürüyoruz.
Yelkovana çarpıyor aklımız,
Aşk-i dengemizi kaybediyoruz.
Aklımızı kaybediyoruz,
Kaybediyorum seni duyguların arasında,
Kayboluyorum harf yığınlarının arasında,
O kadar baskın hissediyorum ki seni,
Aslında ben seni kaybetmiyorum,
Kendimi kaybediyorum.
Beynime anla diyorum
Ama aşık olduğumu sana anlatamıyorum.
AŞKI ANLATAMAMA SANATI: UTANGAÇLIK, GERÇEK AŞK!
Kayıt Tarihi : 24.9.2011 16:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!