Kayıp Litüeller Şiiri - Rüstem Badıllı 3

Rüstem Badıllı 3
207

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Kayıp Litüeller

I.
Bir tılsımın ipinde asılı kaldım,
yorgun bir bedenden düşen bir cümle gibi,
nefesimde eski bir mantra saklı,
tekbirin yankıları titrer karanlıkta,
kaybolmuş ritüellerin izinde sürüklenirken,
Mithra’nın aydınlığına tutunur ruhum,
alevin kıvrımlarında yitip giderken,
geceyi delip geçen bir ezgiye dönüşürüm.

II.
Mizan terazisinde gözlerim,
her adımda bir çaput bağlanır omuzlarıma,
bir Şaman duasında yankı bulur tüm fırtınalar,
göğün derinliğinde dönerim,
ruhumun rüzgârında savrulurken,
kadim bir yürüyüşte kaybolurum,
Zamansız bir yolcuyum zifiri karanlıkta
İtikadin yolları bir iplik gibi dolanır içime.

III.
Ruhum, Sidretü’l-Müntehâ’da duraksız,
bir mabet gibi sessiz ve derin,
şafakla beraber doğar ezeli nur,
yitik duaların gölgesinde,
yıldızlar gibi sönerken izler,
gecenin siyahında kaybolurum Mecusi törenlerinde
bir beyt yankı bulur dağların sessizliğinde,
kubbenin altında süzülür ruhum,
ağırdır her zikrin bedeli,
kutsal bir mum gibi düşerim geceye.

IV.
Vakitler ötesinde,
hatıralarımda büyür bir tılsım,
zihnimde yankılanır bir dua,
Defler vurdukça gökyüzü titrer,
Şamanların sesi yankılanır,
tütsü dumanında kaybolur,
taşın üstüne düşen ayak izlerim,
her iz bir hatıra, her yara acı bir azap

V.
Mum yakar çaput bağlar,
bir arayışın dibinde inzivaya dururm
hamaylı gibi bağlanır ruhum,
zümrüdün yeşilinde bırakırım tüm korkularımı,
her adımda bir arınma,
her nefeste bir tevbe yankısı,
dara çekilirim her sabah,
gözlerimden dökülür geçmişin gölgeleri,
ateşin dili gibi yakar,
bir şaman nefesiyle savrulurum göğe,
vaha’ya ulaşır mı ruhum, yoksa
mahşerde mi düşer karanlığa?

VI.
Sonsuzlukta yolun sonu görünmez,
sabrın ağırlığı çöker omuzlarıma,
gecenin koynunda büyür,
kandil gibi dolanır içime tüm sesler,
gözlerim yıldızlara dikilir,
ateşe teslim ederim tüm dileklerimi,
kaybolurum yitik ritüellerin izinde,
bir hamaylın içinde saklanır tüm sırlarım.

VII.
Her sabah uyanırım arınmış,
gün doğarken bir yakarış olur avazım,
yerle gök arasında, belirsiz bir aynada,
tenimde gezinen ruhların izleri,
eski bir inançta yakarış gibi yankılanır,
nefesimde taşırım manastırların ağırlığını,
derin bir kuytuda kalmış,
sessizliğin ortasında yankılanan bir ağıtım

VIII.
Mabetlerde kaybolurum,
rüzgarın savurduğu yaprak misali,
kadim bir taşın üstünde,
adaklar adarım bilinmezliklere,
bir ipe tutunur geçerim geceleri,
her adımda bir bağışlanma,
ruhumda mühürlenir eski bir menkıbe,
zamandan öte, manalardan uzak bir yerdeyim

IX.
Yakarışlarımda bir evliyanın nefesi,
zihnimin içinde dolanır heheyler,
bir dervişin yürüyüşü gibi yavaş ve derin,
gözlerim görür görmediği yolları,
bir yanda cennet vadileri,
diğer yanda ateşin yaktığı tarlalar,
her adımda seçilir bir yön,
bir sınav gibi önüme çıkar siratan köprüler

X.
Gecenin sonunda bulur musun seni,
gökyüzünde ararken sırların şifresini,
teslim ederim kendimi kadere,
düşerim kaybolmuş inançların izine,
yitik bir yolculuğun sonunda,
bütün yollar bir tek kapıya çıkar,
ruhum o eşikte bekler,
kutsal bir dua gibi yankılanırım

Rüstem Badıllı 3
Kayıt Tarihi : 23.9.2024 21:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!