Yedi renk açtım bu sabah
saklayıp dikenlerimi günün labirentlerine
şöyle uzun bir seyahate şahit tutacağım yolları
sırtımda heybeler
gözümde güneş gözlüğü
kayıp çocuk gibiyim
bulmalarını bekliyorum saklanıp bir köşeye
ıp ışıl bir bahar sabahı
sıfırlayıp geride kalanları
yine kendime saklanıyorum
gölgemin bir kenarı yırtık ışık sızıyor içime
renklerim pirizmadan geçip
neşeleniyor evlerin camlarında
henüz kabuk bağlamamış yaraların üstüne
kıpkızıl bir korda dağlıyorum kılıcın ucunu
ardımda şehirler dağlar ovalar
kayba kaydoluyorum hudut kapısında
çöl sıcağı
güneş tepemde
bulup sınır dışı ediyorlar saklandığım köşemden
ötede tek bir taş tek bir yapı yok
ne de bir ağaç gölgesi
uzayıp gidiyor ısırgan tarlaları
beri yanda güne bakanlar sarı sarı
tarlalar uçsuz bucaksız
ilham olsun diye
içimdeki hüzün heykeli Van Gogh için
dünyevi her şeyden arınmış bir ruhla
yedi kez yemin bozuyorum
duvarda kayıp ilanı
kovboylar atlarını sürmede tırıs
birinin terkisinde buluyorum kayıp kızı
rüya değil
birinci elden yaşıyorum yazılanı
yeni libaslara sarındığımda
ne parfüm kokmalı ne küf
püf
diye söndürüp eriyen mumu
yeniden karacağım parafini
kederleri al bir kurdelayla bağlayıp
saklayacağım çeyiz sandığımda
7/Mayıs/2010/Cuma
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 7.5.2010 12:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Van Gogh, şimdilerde 1887 Baltimor müzesi/nde olan birinin tersi dönmüş bir çift ayakkabı resmi yapmıştı... Ben de çok yıllar önce İstanbulda cadde ortasına atılmış eski tek bir erkek ayakkabısı görmüş duygulanıp şiir yazmıştım... Sahibi ölmüşmüydü ya da bir çift yeni ayakkabı alıp yüzü gülmüşmüydü? Amatör de olsa şairlik böyle bir şey, şiirlerse girift çetrefil bir dile sahip, yazarının bile ne olup bittiğinden habersiz olduğu, açıklayamayacağı rüya gibi bir şey...

ne parfüm kokmalı ne küf
püf
diye söndürüp eriyen mumu
yeniden karacağım parafini
kederleri al bir kurdelayla bağlayıp
saklayacağım çeyiz sandığımda
Yüreğinize sağlık efendim.
TÜM YORUMLAR (1)