Buğulanmış gözlerin boşluğa bakıyor
Ne o ağlıyor musun yavrum
Oyuncak tutacak ellerin pıtrak pıtrak
Ekmek kaygısına düşmüş küçücük yüreğin
Elbisen yırtık, dudakların çatlak
O kömür karası gözlerine bakamam
Utanırım yavrum
Bazen simit tezgâhının basında
Bazen mendıl satarken çıktın karsıma
Buz kesen soğukta büzüştüğünü gördüm duvar dibinde
Annenin kolları saracakken,
Bu ayaz mı sardı seni yavrum...
Bir kelebeğin kanadındaydı düşlerin
Yarını olmayan yıllara yürürken
Yıkıktı omuzların, büküktü boynun
Küçücük bir tebessümdü yüzünü güldüren
Ne bileyim belki de avucuna sıkıştırılan üç beş kuruş
Başımı çevirip geçerken yanından
Ateş gözlerine bakamam eririm yavrum...
Kararmış yüzler, katılaşmış gönüller
Yükselen çığlığı duymayan sokaklar
Mahşeri andırırda yollar
Yürekleri delen ışıltıyı göremez gözler
Ruhlarımızı sattık dostlar, mal pazarında
Şefkati kaybettik gökdelenlerin gölgesinde
Yelken açmışken ufuklara, delindi gemimiz
Batıyoruz dostlar... Kaybolan kentimiz
Baharda solar mı kır çiçekleri
Soğuk vurur mu yaprağına böyle
Açmamış gonca düşer mi dalından
Henüz sekiz yasında kayarken sen hayattan
Kaybolan biziz... Bizim geleceğimiz
Sıcacık yatağımda yumarken gözlerimi
Ayaz gözlerine bakamam ezilirim yavrum
Kayıt Tarihi : 10.8.2005 16:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Suna Doğanay
duyarlısınız ne diyim
kutlarım
Allah'ım sen hepimize akıl, fikir iz'an ve merhamet ver...evlatlarımıza hakkıyla babalık yapmayı nasip eyle...yüreklerimizden ve vicdanımızdan acıma duygusunu eksik etme.....Amin...
Dua gibi oldu ama...bu konu beni çok etkiler...Allah ebeden razı olsun...
TÜM YORUMLAR (5)