“Boydan kısa uykuların künyesinde,
Sessizce büyümekte, sağanakla çoğalmaktasın..”
Kalbim çıkılamayacak kadar dardı:
Karanlığın son hüzmelerinde, çıktın yüzümden
Kanayan gözlerimde yeniden doğmak için,
Rüzgar sürümüş yağmur bürümüş, kabrinin ortasında
Yeni yetme hüzünlere gebe kalmak için.
Kan sığmazdı, sızardı kirpiklerimin arasından
İsminin heceleriyle çatlayan dudaklarımın arasına
Ve kan sıcağı bakışlarının sonunda
Hüzmelerin eridiği gözbebeklerinin sönük karanlığında
Yürüyerek girdin, kan yağan, kan tanelerine bulanan
Yitirdiğim umutlarımın arasına.
“Gözlerin ayışığını yutmuştu, bir fırça darbesiyle.”
Işığım gidiyordu, kırılıp düşüyordu, siyahın köhne yalnızlığına
Beyazla vurulmuştun, kırmızıya sarıldın(gözlerimi kanatmaktan)
Su olmuştun kalbimi dileyen,
Kan oldun önümde buğusuyla ellerimi kırmızıya doyuran,
Kayıp geceliğim o yüzünün, kimse görmemeliydi
Parmak izlerimle kirlendiğini...
“Şimdi o kadar kalabalığım ki; yetmeyen yalnızlığıma vurulacak kadar,
Ve gece vakti kalbini bir fahişenin kollarında uyutacak kadar...
Olduğum hiç olmadı, öldüğüm ise hala soru işareti? ”
Kayıt Tarihi : 25.6.2007 13:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!