İçimde ızdıraba kürek çeker
Her yeni gün,
Gitmelerinin ölümcül suskunluğu.
Tüm çırpınmalarıma rağmen,
Bir türlü yol alamam oysa...
İçimde umudu iteleyen,
İhanetinin geritepişleri,
Beni alıkoyar,
Tüm sen yollarından.
Bütün yüklerimden kurtulmayı denerim,
Ki nekadar faydasız,
Her şeyi atarım bir bir üzerimden
Ne kadar yalın ve yanlızsam
O, kadar kurtulamamışımdır,
Yüreğimin sargısı sen yanlarımdan.
Bunca dağılmışlığıma,
Kırılmışlığıma rağmen,
Çözemem kendimi bir türlü.
Yinede elim varmaz,
Bunca zaman varlığından
Devşirdiğim
Kayıp suretimi ayaklar altına almaya.
Ah...Kundağından çıkarılmış bir bebek
Gibiyim,
Hiç bir kucakta sabitlenemeden,
Bedenime büyük gelen
Kollardan kayıveriyorum
Okyanus diplerine.
Kulaç atmayı öğreniyorum ilkin.
Yinede hazır değilim
Ne hayata
Ne senli hatıralara...
Bende ihanetini ört pas eden
Çalıntı duruşlar arama
Ki ben nereden bileyim,
Kentlerin ayrılıklarla
Yoğrulan ve tren raylarında
Kırılan küskün insan kalıplarını.
Sızabilirdim,
Yüreğin dehlizlerine oysa.
Gönlünde,
Bİr ben kalıbı taşısaydın,
Akabilirdim, dolabilirdim
Sana tüm varlığımla.
Her şeye rağmen gidemezdin o zaman
Yada ben bilebilirdim
Yaşamsallıklar ortasında yol alabilmeyi.
Yanlış zamanlarda
Yanlış adımlarla
Tutamazdım elbette eteklerimden.
Ah...Kundağından çıkarılmış,
Bir bebek gibiyim şimdi ben.
Bir kuçağa değişim kadar dünyalık,
Okayanuslara düşüşüm kadar senlik...
Zeyneb Günay
14/03/05
İstanbul
Kayıt Tarihi : 14.3.2005 16:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!