bilinmez zamanların hangisindeydi sevgili
hangi gecenin su geçmez karanlığına gömülmüştü sevda
hangi uçurumun kaç mil derinlerine düşmüştü de
tutup çıkarmaya çabalamıştık seninle yıllar sonra yeniden
bilmem kaç tarihli, hangi kara kaplı kitabın
kaçıncı tozlu sayfalarında kalmıştı yaşanmamışlarımız?
ağız dolusu gülüşlerimle ben
hangi siyah beyaz fotoğraf karesinde unutmuştum
kahve karası bakışını hüzün gözlerimin
ve tarihimin hangi kara gününe ışımıştın da
güneşin doğuşundan batışına kadar içmiştim nefesini
bütün gayretleriyle, hesabımızı kitabımızı
önlerine sermemiz istenen Gayrettepe'de biz
kara duvara sevda kazırken tırnaklarımızla
akıttığımız kanı yüreğimize damlatarak seninle
türküler söylemiştik bu günelere dair?
ya yarınlarımız sevgili
dünlerimizden kalan acılarımızı alıp altına yastığımızın
her anı ikiye katlarcasına çırpnırken yaralı yüreklermiz
avuçlayamadığmız ideallerimizi taşıyacağımız yarınlarımız
düşlerimizi düşleyemediğimiz
kısacık anlara sığar mı dersin şimdi?
Kayıt Tarihi : 14.1.2005 01:00:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dünlerimizden kalan acılarımızı alıp altına yastığımızın
her anı ikiye katlarcasına çırpnırken yaralı yüreklermiz
avuçlayamadığmız ideallerimizi taşıyacağımız yarınlarımız
düşlerimizi düşleyemediğimiz
kısacık anlara sığar mı dersin şimdi?
Sevda öyle büyük bir şey ki, dünyanın yaşına da, yasına da sığmaz. Güzel dizeler. Kutlarım. Saygılar
Mehmet Nacar
TÜM YORUMLAR (2)