Bir nefes yakınımda,bir kaç ömür uzağımdasın.
Hangi ömrün hangi baharında, hangi baharın hangi ayında bulurum seni?..
İklimini şaşırmış soğukların güneş yanığı düşlerinde mi, anlamsız vedaların zamansız dönüşlerinde mi, yoksa yitik sevdaların sönmüş küllerinde mi bulurum? Söyle!..
Kim bilir, belki sakin bir türküde bulurum, belki yarım bir öyküde, belki derin bir uykuda, belki ağır bir korkuda...
Nerde bulurum seni, söyle!.
Şimdi yollara düşüp,kendimden başlasam aramaya, sonra ortak bir acıda buluşsak seninle.. Telafisi olmayan zamanları düşünüp, yarını görmeyen yarınları yâd etsek, söylesek söylenmedikçe ölü doğan sözcükleri...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.