Kaygusuz Vizeli Alâeddin GÜLCE BAHÇE

Osman Öcal
730

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Kaygusuz Vizeli Alâeddin GÜLCE BAHÇE

Kaygusuz Vizeli Alâeddin (GÜLCE-BAHÇE)

Nefis denen illetin,
Ocağına ayran suyu
Döke gelip döke gitmek,
Boğazına düğüm düğüm
Bir terbiye zinciri
Taka gelip taka gitmek,
Yürek işi gönül işi ehil işi.
İmanla boğmak
Yeniden doğmak,
Dört kapının sırrıyla
Aka gelip aka gitmek,
Yığın yığın pası kiri
İnsanı kâmil işi
Söke gelip söke gitmek.

Bizde ozan bizde şair kâmil bizde,
Saya saya tükenmez yıldız bizde kum denizde.
İşte örnek bir veli insan,
Türkçedir yaşam Türkçedir lisan.

Alâeddin Ali bilinen ismi,
Gönülde aşikâr nar elest bezmi,
Sanatında gizli manevi resmi,
Gölgesi boyundan uzun mu uzun.

Halifesi olur Ahmet Sarban’ın,
Set koyar önüne şöhretin şanın,
Bulunmaz içinde dar bir hırkanın,
Gölgesi boyundan uzun mu uzun.

Âşıktır Huda’ya kalkarken eli,
Yunus takipçisi şair ve veli,
Yüceltir Türkçeyi arıdır dili,
Gölgesi boyundan uzun mu uzun.

Kaygusuz’a katar ismi Ali’yi,
Piri bilir Hacı Bayram Veli’yi,
Büyütür yazın’da Melamiliği,
Gölgesi boyundan uzun mu uzun.

Biter mi Kaygusuz hepsi de bizim,
Hangisine baksam kaynıyor özüm,
Hakikat aşkına çevirdim yüzüm,
Gölgesi boyundan uzun mu uzun.

Yer açık amma
Doğum yılı belirsiz,
Değil muamma
Tarihi bir eksiklik.

Hayata dair
Ne bir eser ne bir iz,
Ne yapsın şair
Vermeyince bildiklik.

Trakya’nın güneşi sonsuz hazine eşi,
Tasavvuf çilekeşi nefis ile güreşi,
İlahi aşk ateşi gökten kopartır ayı.

Kırılmayan bir gerçek Vize’de açan çiçek,
Gönül ilminde melek kanat kanat kelebek,
Bilir ki börtü böcek umursamaz dünyayı.

Aşk ile cezbedir düsturu,
Zikri kalbindedir duru mu duru.
Şöhretmiş şanmış kulun kula yok bendesi,
Yaradan’a varmak niyet hep öteler gururu.

Hale galip olan ulu
Hakk’ın şarabını içti.
Bin beş yüz altmış üçte
Nimetler yurduna göçtü.

Hakkındaki bilgiler kısıtlı mı kısıtlı,
Kendi tekkesinde Vize’dedir mezarı.
Kulağa hoş akıcı sade tatlı mı tatlı,
Sanatında daha çok hecedir dildir kârı.

Günümüze gelse de
Bazen Ahmet Sarban
Bazen Kaygusuz Abdal ile
Karışmış eserleri.
Her şairin her ozanın, okuyan gönüllerde
Ayrık durur yerleri.

Hidayet yolunda yürüyen şair,
İşte yol gösteren bir örnek şiir.

‘‘Hak yoluna giden gelsin
Bulunmaz vuslat yoludur
Hak seferi vardır bunda
Bu yol hidâyet yoludur

Bu yolu hod buldu bulan
Bulmayandır mahrum kalan
Sırat-ı müstakîm olan
Şimdi bu Ahmed yoludur

Bu yoldur Hızır geldiği
Geliben beyân kıldığı
Hızr âb-ı hayat bulduğu
Bu yol Muhammed yoludur

Bu yoldur Ahmed’e gelen
Cümle yoldan muhtâr olan
Gerçeklerden bâki kalan
Bu yol ol rahmet yoludur

Budur Kaygusuz dediği
Âlemin kaydın yediği
Muhammed mîras koduğu
Bu yol ol devlet yoludur’’

Ne bıktı ne ödün verdi,
Kendi kendine yaverdi,
İşte murad işte sözü,
Hakk’a ulaşmak tek derdi.

‘‘Yüce sultanlar sultanı
Sensin hemân derdüm benüm
Hasretin yaktı canumı
Sensin hemân derdüm benim
………………………………
Kaygusuz kulın şâd eyle
Anı andan azâd eyle
Senün ile âbâd eyle
Sensin hemân derdüm benim’’

Âşık gönül zarif ola,
İrfan usa tarif ola,
Kaygusuz’un beyanı var,
İnsan olan arif ola.

‘‘Âriflerin irfanı var
İki cihandan ileri
Âşıkların meydanı var
Kevn ü mekândan ileri
………………………….
Kaygusuz eydur velidir
Sözleri gerçek dilidir
Cümle hâl insan hâlidir
Ne var insandan ileri’’

İnlemezse gönül teli,
Görür mü hiç göz perdeli,
Çare olur mu boş niyaz,
İnsan kendini bilmeli.

‘‘Aşktan haber duyam dersen
Sen sende iste bul seni
Aç perdeyi gir gönlüne
Sen sende iste bul seni

Din ile iman sendedir
Hûr ile Rıdvan sendedir
Ol sırr-ı pinhan sendedir
Sen sende iste bul seni

Habib-i Rahman sendedir
Derdine derman sendedir
Pertev-i Süphan sendedir
Sen sende iste bul seni

Erenler böyle erdiler
Ermeyen böyle kaldılar
Bulanlar böyle buldular
Sen sende iste bul seni

Gezme serseri yabanda
Deme şundadır ya bunda
Kaygusuz bu mânâ sende
Sen sende iste bul seni’’

Yanan yürek mi çıramı,
İşte ton işte gramı,
Söz dökülür hece hece,
İşte dert işte meramı.

‘‘Baştan ayağa yâreyim
Kangı derde ağlayayım
Dertli olmuş biçareyim
Kangı derde ağlayayım

Ne haberimden alır var
Ne hâle haldaş olur var
Ne bir dilimden bilir var
Kangı derde ağlayayım

Bir yana firkat gayreti
Bir yana hasret firkati
Bir yana dostun hayreti
Kangı derde ağlayayım

Ne belli gerçek kuluyum
Ne onun derd-i diliyim
Ne belli ölü diriyim
Kangı derde ağlayayım

Kaygusuz eder deloldum
Ne belli Hakka kul oldum
Ne belli yandım kül oldum
Kangı derdim ağlayayım’’

Aşk bendini araladım,
Vuslati’ce karaladım,
Anlayan erer manaya,
Birkaç örnek sıraladım.

‘‘Şükür Hakkın keremine
Ben bende buldum imanı
Hak bir kapu açtı bana
Ben bende buldum imanı

Hakkın kapusun açayım
Âleme nurun saçayım
Küfrüm yok neden kaçayım
Ben bende buldum imanı

Hak nazar eyledi bana
Dopdolu olam cihana
Mazhar düştüm ol sultana
Ben bende buldum imanı

Hakkın lûtf u rahmetiyle
Habibinin şefkatiyle
Evliyanın himmetiyle
Ben bende buldum imanı

Yaradılmışa oldur yâr
Kalmadı arada ağyar
Kaygusuzum ne kaygum var
Ben bende buldum imanı’’

Osman Öcal

Osman Öcal
Kayıt Tarihi : 12.5.2011 01:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


GÜLCE'DEN

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Duygulu şiirinizi beğendim. Gönlüne sağlık. Kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Metin Gürbüz
    Metin Gürbüz

    Emek ve yürek
    Harika bir eser
    çıkarmış ortaya
    birleşerek

    kutluyorum arkadaşımı
    değerli dostumu.

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    kutlarım üstadım

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kutlarım anlamlı güzel emeğini. tam puanla kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Nazlı Nalçacı
    Nazlı Nalçacı

    Nefistir en büyük düşmanımız.Onu dizginledik mi ,selamet bizdedir.Buyurduğunuz gibi, ben bende buldum imanı*dır mükafatı.Saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (26)

Osman Öcal