Bir geyik izledin dergâha vardın,
Gizli sırlar gördün Kaygusuz Abdal.
Bilge erenlere gönül verdin,
Hidayete erdin Kaygusuz Abdal.
Toroslar’da gezip sürdün avını.
Bağrında sakladın bilgelik tavını.
Ardından bıraktın cahil savını,
Dört kapıdan girdin Kaygusuz Abdal.
Abdal Musa gibi bir dosta erdin.
Hakikati görüp ikrarın verdin.
Dergâhında kalıp postunu serdin,
Goncada gül derdin Kaygusuz Abdal.
Dünya denen han’a kafayı yordun.
Ermişçe Tanrı’ya sorular sordun.
İlmi meze edip gönül’de kardın,
Geceye gün verdin Kaygusuz Abdal.
Mısır, Hicaz, Irak olmuş durağın.
Saçılmış dört yana bilim çerağın.
Nurlanmış gezdiğin taşın toprağın,
Engine gön serdin Kaygusuz Abdal.
Yunus’ça şiirler dökmüş yüreğin.
Deryaları aşmış gönül küreğin.
Şahin’ce asalet olmuş gereğin,
Hakça kanat gerdin Kaygusuz Abdal.
Kayıt Tarihi : 21.2.2022 11:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
04 / 09 / 2011
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!