Kaygan Zeminlerde Aşk Senfonisi

Arif Ali Albayrak
1

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kaygan Zeminlerde Aşk Senfonisi

Tarihin günahları
bir öfke oldu ölümüne
gizlendi,
gömüldü hayat veren toprağın
gizemli derinliğine.
Ölüm sessizliğinde bir karanlık,
karanlığa bürünmüş bir sessizlik,
bir tül sessizliği
geceyi örten
beklemekte ölümüne
beklemekte kan ter içinde.

Tutuşmuş bir ucundan yüreğim
kanar,
yanar için için
korkak bir ağustos gecesinde
yakılan ateşe.
Tutuşur, derinleşir
karanlıklaşır, hainleşir
belki bir korkak haziranda tekrar
bilinmez.
Gebe olacak soluk soluğa
doğuma ve ölüme
aynı anda
aynı zamanda.

Yaz yorgunu çiçekler
rüzgara bırakılmış
tedirgin topraklarında yüreğimin
boyun bükmekte
çaresiz.
Boyun bükmekte
kimbilir kaç mevsime
hazan yazmış dudakların,
yarısı kan, yarısı toz içinde
geçmişin hatırasını gizleyen
kırık bir ayna,
sevdalı yüreklerden yelken alıp
toprağa, sulara gömülen hatıralar
boyun bükmekte.

Karanlık
bir mızrak gibi çökerken
yanan bağrıma,
anlatır bu şehir kendini,
anlatır korkularının
bir eylülle başlayan
ve yine hazanda biten sevdasını.
Hoyrat bir rüzgarda
ölüme hayal kurar umutlar.

Zamanın acımasız penceresinde
güller ve ağlayan yaseminler olur
hayatın kendi kendini
yok etmesinin tanığı.
Ve şimdi
ölümünü ispat etmiştir karanlık.

Kimbilir
hangi hoş nağmeler dolanırdı
bulunduğu odada.
Sabah rüzgarlarına eşlik eden
bir acem-aşiran melodi
yok artık
bir akrep yalnızlığını andıran
karanlık duvarlarında.
Mızrabı yitik, yıllanmış
çaresiz bir ud gibi
kahrolmakta düşlerim,
saksısından uzak yaseminlerin beyazında
hala mor kanamakta yüreğim.

Yüreği doruklarda bir genç kız
gözlerinde bir ayrılık şarkısı,
ıslak, ağlamaklı
tutkun maviye.
Akşam hüzünle inerken şehre
fi
..........
..........

Arif Ali Albayrak
Kayıt Tarihi : 20.6.2018 12:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Arif Ali Albayrak