Sen, berrak gecelerimin kuyruklu yıldızı
Yıldız sinemasının çıtı pıtı biletçi kızı
Sevişgen diyaloglarımın ürperten sesi
Düşlüyorum… Düşümdesin…
Sen, bir tren çığlığına karışan hıçkırığım
Akıp giden rayların ardında bıraktığım
Kar beyaz işlenmiş, sallanan mendildesin…
Bekliyorum… Beklenensin…
Sen, gönül adliyesinin kanatlı arzuhalcisi
Hâlime dipnot düşmeyen dingin su perisi
Dört duvar, müebbet hapis, düşüp çıkamadığım
Yaşıyorum… Yaşatansın…
Sen, ruhumun pembe devriminin açılan pankartı
Karton kutularda özenle saklanan müzikli posta kartı
Acıyı yüreğime zerk eden, başı dik nakarat
Açıyorum… Acıtansın…
Sen, her gece hüzün, viziteme giren beyaz güvercin…
Cinnet akşamlarından çıkıp gelen misafir
Elemin guguklu saati, çıkınında hangi seferin bileti
Kesiyorum… Kestirensin…
Sen, kulaç attığım sularda kesilen nefes
Fesleğen sadeliğinde heybet, gençliğin gevelediği iffet
Dar zamanlarımın, utangaç akrep ve yelkovanı.
Soluyorum… Solduransın…
Sen, karanlık sokakta önüme düşen gölgem
Gemi gevşetilmiş kısrak, asil soylu, safkan
Kanı çekilmiş uyuşuk beden, uyurken etraf
Ürküyorum… Ürkütensin…
Sen, divane aklın, yalpalayan müstakbel eşi
Şimalden içe uzanan, kardan pranga
Yalnızım dediğim an, göz kırpan hayal
Eriyorum… Eritensin…
Sen, pamuk tarlasında nasır bağlayan elim
Lime lime edilmiş papatya sevdam, kaygan seyrim
Karasal iklimin kalbe vuran ayazı
Üşüyorum… Üşütmeyensin…
Kayıt Tarihi : 4.4.2008 19:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)