Bir sahilde kırık bir masa ve sandalye gibi,
Bensizliğin koynunda eriyen her yaprak.
Rakı masasında yalnız, sigaram söner,
Dumanında savrulan umutlar, kimsesiz bir hece...
Deniz karşımda, hırçın bir ağıt söylüyor geceye,
Tekneler sağımda, gidermiş gibi yarına dair ne varsa.
Solumda bir incir ağacı, dalları karanlık çizen,
Bir urgan sallanır, rüzgârda sessiz bir davet
"Gel," diyor, "bu gece yaşamak ölümden ağırdır."
Seç dedin bana;
Ya gecenin masasında kalıp,
Acıyı yudum yudum içmek,
Yıldızlara sorup cevapsız kalmak...
Ya hayalin teknesine binip,
Rüzgârı kıran bir yelken olmak,
Aşkı denizin dibinde ararken
Kendini kayalıklara vurmak...
Ya da kayboluşun boğazına sarılmak,
İncirin gölgesinde son nefesi tütsülemek,
Urganla dans eden bedeni
Dalga sesine emanet etmek...
Şimdi sahilde bir çığlık, dilsiz ve hükümsüz,
Duygularım bir iskelede çürür, paslı çapa gibi.
Deniz alır götürür belki, belki ağaç saklar,
Ama ben,
Kayboldum çoktan, kumlara yazılan bir yalan gibi...
Kayıt Tarihi : 13.3.2025 18:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!