ne zaman kendimle buluşsam denizlerim daralıyor
o büyük delilerin bakışlarını kuşanıyor üşüyen yüzüm
beni de bekliyor hangi yola el uzatsam
sonu ölümlerle kucaklaşan ayrılıklar
ben ne zaman anılara uğrasam bilmelisin
yanık bir sancıdır gençliğimin bütün fotoğrafları
gözlerim kandır vurulmuş dostların göğsünde
ve konağım olur bir kır fidanının türküsü
hiç inanmadım alnımda dolaştığına yazgının
inanmak boyun eğmektir, orada biter söz
işte, sabaha ilişkin bilinen ne varsa hazırım
ölüm ta kendisiyle yaşanacak da olsa
acıları da bileceksen tut ellerimden
onlar ki hep öperler beni ateşli gecelerde
gelirsen belki çözülür günlerin alacası
eksilen duruşlarına yürürüz yakınmasız bir bakışla
yanımda götürüyorum celladımı da bak
anılarımı, aşklarımı, yaşadıklarımın toplamını
belki fırtına bulamam mevsimlerime uygun
belki tez gelir yanıma o seher buluşması
taşıdım coşkulu söylevleri uzun susmalarda
bir bilsen yalnızlığımda ne kadar çoğaldım
adımı bıraktım ayrılıkların koynunda
artık soluğumla geçiyorum bütün yolları
yaralarım uyanır nerede soluklansam
kalamam, zaman yok, gitmeliyim
gitmeliyim, acıya dayanacaksan sen de gel
hiç değilse anılarımızı büyüt ardımdan
kaybolmuş bir çocuğum ben, adresim de yok
ancak derin sularda bulabilirim kendimi
ancak çoğalmalarda, uzun yollarda
sözlerimiz sığmayınca bu meydanlara
Kayıt Tarihi : 15.7.2006 17:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
canı gönülden kutluyorum üstadı...
Bu tanım altında ayrıntılı bir şekilde açıkladığı ve benim de kabul ettiğim şey şudur ki; şiirin temel birimi imgedir.Ve şiir tabii lisan içerisinde gelişen üst/ özerk bir lisandır.Şair imgelerle tabii lisanı dönüştürerek sınırlarını genişletir ve yeni anlatım olanakları sağlar.
Günün şiiri imge cenneti ve duygu yönü ağır basan bir şiir.Ben şair gençliğine ve çocukluğuna özlemi hisli bir şekilde dile getirmiş diye düşündüm şiiri okuyunca. Gerçek yaşamın tadını ve samimiyetini geçmişinde arayışını anlatmış dedim. Son dörtlük şiirin özeti niteliğinde diye düşündüm.
Şair ‘’kaz’’ der okur ‘’koz’’ anlar.Bunda ne şairin ne de okurun kabahati vardır.Zaten maksat illa da bir şeyler anlatmak da değildir şiir yazmaktan.Asıl mesele şairin şiirle okur arasında bir köprü kurabilmesi bir diyalog oluşturabilmesidir.Anlaşabilmek konuşabilmekten başlar.Okur şiirle konuşabiliyorsa şairin maksadı hasıl olmuş demektir.Şairin imgelerle oluşturduğu bu üst ve özerk lisanı zaman içerisinde tekamül edecek ve okur nezdinde şiirinin bir karşılığı, yüzde yüz karşılamasa da bir tercümesi olacaktır.
Şair Rahmi Emeç’e ve okurlara saygılarımla
'Kaybolmuş Bir Çocuğum... ' başlıklı şiir, nitelikli imge-simge sarmalında. Anlıyorum ki şiir, ağır işçilik.
Rahmi EMEÇ' i kutlarken; antoloji.com'da kayıtlı, 'Yaşam' başlıklı kısacık şiirimle kendisine eşlik etmek istiyorum:
' Üryan bir bıçak kişner;
' Cılız sesine umudun.
' Buruşmaz keyfi avanak ilmiğin
-boynunda erdemin.
' Çocuk gülülüşüne açılan kollar,
-müzede artık.
' Bir baş soğandır mutluluk
' Sıkılan yumrukların altında...
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
inanmak boyun eğmektir, orada biter söz
Bu satırlar ateist bir şairin satırları sanıyorum,böyle dini bir bayramda bu şiirin seçilmesini kınıyorum.Vesselam.
TÜM YORUMLAR (9)