Kaybolan Sokak
Bekliyordum seni
Biliyordum,
Birgün çıkageleceğini
Ummadığım anda çıktın karşıma
Anlam veremedim
Yaşadıklarıma, tutsak olurken
Arkandan bakışlarım
Aşık olduğumu anlatmak istiyordu sana
Herkes kayboldu aniden
O sokakta,
Saçları beyazlamış kitapçı
Zabıta korkusu altında gecede
Gece gözlü sevdiğini düşünen mısırcı
Zevkimize limon sıkan midyeci
Ve yalnızlığın sembolü kaldırımlar
Sadece ikimiz kaldık sokakta
Sen önden yürüyordun
Ben ise
Bağı cözülen dizlerime
Ha gayret diyerek
Hayatımın en uzun yolunu yürürcesine
İçimde ne olduğunu bilmediğim bir acıyla
Arkandan geliyordum
Bu acı; sevmekmidir?
Yoksa sevdiğini söyleyememek mi
Sevdiğini söyleyememekse acı olan
Kızmam mı gerek kendime
Tutulan dilime...
Bağı cözülmüş dizlerime...
Uzanamayan ellerime...
Cesaret edemeyen kalbime...
Tutsak olmuş gözlerime...
Oysa ben,
Aniden
Arkana bakıp, gözlerimizin kenetlenmesini isterdim
Oysa ben sana
Aşık olduğumu haykırmak isterdim
Oysa ben sana,
Gökyüzündeki yıldızlar kadar
Seni seviyorum demek isterdim
Kızmak boşuna
Beklemek ümit etmek
Boşuna
Kader miydi seni karşıma çıkaran?
Yoksa tesedüf üzerine mi
Bunca yaşanan?
İsyan mı etmeliyim kaderime yoksa
Lanet mi okumalıyım şansızlığıma
Neydi seni uzaklaştıran
Kaldırımları incitmemek ister gibi
Bulutların üzerinde ilerleyen
Adımların
Ve adımlarına çarpıntısıyla eşlik eden
Kalbim mi
Neydi gittikçe uzaklaştıran seni?
Neydi saçlarından savurup uzağına atan beni
Biliyorum ki
Hayatım boyunca unutamayacığım
Ve her defasında kendime kızacağım
Her yolun sonu korkutacak beni
Her yolun sonunda hatırlayacağım
Seni kaybettiğimi!
Senden sonra, yokluğun ile,
Boynu bükük yıldızlar kaldı geride,
Utanıp, kimseler görmesin diye
Terleyen avuclarımı yüzüme bastırıp ağladım
Ve söz verdi gidişine tanık olan yıldızlar
Birgün döndüğün güne de şahitlik yapacaklar!
Kayıt Tarihi : 19.8.2003 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ankara'da bir akşam iş çıkışında arkadaşlarım ile beraber Kızılay'a yürümeye gitmiştik. Seyyar satıcıları dolaşıyor, enteresan bulduğumuz ürünleri inceliyorduk. Biran içimden bir duygu ısrarla arkama dönmemi istedi. Çok şaşırmıştım sebepsizce gelen bu iletiye. Yavaşça başımı çevirdim ve onu gördüm. Sanki o kalabalık Karanfil Sokakta herkes durmuş, sadece o yürüyordu. O bir kaç saniyeyi o kadar yoğun yaşadım ki, herşey ağır çekimde gerçekleşiyordu. Gönlüme ateş düştü, aşık olmuştum. Ne yapacağımı bilmeden onu izlemeye, arkasından takip etmeye başladım. Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm... Yavaş yavaş kayboluyordu, ben ise artık ona yetişemiyordum. Gitti... Kayboldu ve gitti...
TÜM YORUMLAR (4)