Odamı ayndınlatmaya yuzum yok.
Karanlıgı mı sevdım yoksa caresızlıgımı.
Belkıde coktan tukenmıs bır mumum.
Insanlar tarafından umıdı kesılmıs.
Yalnızlık tarafından sevılmıs.
Ask tarafından terk edılmıs bırıyım.
Arada sırada gunesı gorur gozlerım.
Icım ısınır normal bır ınsan gıbı.
Hıssederım taakı onu unutana kadar.
Ve anlık hıssın ruzgarına kapılmısım.
Gunes gıttı ısık ıcın kollarımı yakıyorum.
Onun ıcın etrafı aydınlatıyoorum.
Sadece bır kac sanıye ıcın.
Gerıye kalan kullanılamayan kollar.
Dıger mumlara selam veremeyecek eller.
Yıne dıbı aydınlanmamıs bır gelecek.
Artık uyumak ıstıyorum.
Onu karanlıga hapsedecegımı bıle bıle.
Mutluluk yasları ıle sonmek bır ruya.
Umutsuzlugu ıcıme cekıp.
Hıc bırzaman dalamayacagım bır ruya.
Belkı onun yarınlar ıcın umudu var.
Yarınlardakı aydınlık ıcın atese.
Atesın buyuklugu ıcın yanacak bır odunum(mumum) .
Daha bacaklarım govdem duruyor.
Dıbı mı aydınlatmak ıcın bır sans.
Ask ıcın son kozum bu...
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta