Ben eskiden güzeldim
Güzel bakardım her şeye
Güzellik bir çocuğun gülümseyen gözlerindeydi
Çocukluğumu kaybettim
Bakamıyorum artık güzel hiç bir şeye
Bakışlarında kaybettim güzelliğimi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
herbirimiz okadar güzel ve değerli şeylerimizi kaybettikki...onlarsız yaşamaya alışmaya çalışıyoruz..duyguları ancak bu şekilde yansıtabiliyoruz...yazan yüreğiniz incinmesin...sevgiyle.
melek ayaz
Kaybedilen her şey birbirinden değerlidir üstadım... Önemli olan onun kaybetmeden değerini bilmektir... Ya da kaybetirenler karşı direnmektir... Ders niteliğindeydi... Tebrikler... Sevgiyle kalın...
merhaba Leyla Hanım,
sanki her şiiriniz bir sevda öyküsünü barındırıyor..
tüm gel-gitlerini, sevdanın her olmazını aktarıyor okura.
her zaman olduğu gibi, feminen yaklaşımın getirdiği yufkalığı, inceliği, gönül mahzunluğunu da duyumsatıyor dizelerde..
kutlarım.
saygılarımla.
/orhan_tiryakioglu
LEYLA NE DESEM YAVAN OLACAK EN İYİSİ BEN SUSAYIM ..OKUYUP OKUYUP GÜZEL ŞİİRİNİ GİDEYİM )))))
SEVGİLER HİÇ TÜKENMESİN :)))
Ben eskiden ağlardım
Zalimliğin kuruttu gözlerimi
Damla damla acının tortusunu bırakıp
Gözyaşlarımı çaldı benden
Gözlerim izlerini taşıyor şimdi
Tıpkı kurumuş pınarlar susuz çeşmeler gibi
Sessiz için için akıyor
Kederlerini kendi içine taşıyor
Ben sende kaybettim gözyaşlarımı
Leyla Gül Varoğlu
Leyla hanım geçmişe hasret, çok güzel dizeler,
harıka bir şiir okudum, hanı geçmiş yıllarımızı tıpkı bir film kaseti gibi geriye alıp, tekrardan yaşama imkanımız olsa, ancak yinede her sabah, hayata yeniden sarılıp, gönül sevdamızı yeniden yaşamalıyız. eskisi bibi olmasada. sevgi ve saygılar.
her geçen günün her geeçen senenin sonunda yaşlandığımızı hissederiz unutmaki her yaşın bir ayrı tutkusu bir ayrı beklentisi bir ayrı güzelliği var yeterki umutlR HEP DİRİ OLSUN harikay bri şiirdi kalemim daim yüreğn sevgi dolu olsun kutluyorum
Ben eskiden masumdum
Bembeyaz el değmemiş güldü bende
Yaklaşıp da öpemediğim yüreğin
Elden ele gezermiş meğer
Acıyla kanarken yüreğim
Öpüşün acıtmakta hala canımı,
Buzdan yüreğinle dokunurken tenime
Yüreğimde kaybettim masumiyetimi
BU MASUMİYETİ YAŞATMALI DERİM...
SEVGİYLE LEYLA GÜL HANIM
Tam Puan
G ö k m e n
Ben eskiden ağlardım
Zalimliğin kuruttu gözlerimi
Damla damla acının tortusunu bırakıp
Gözyaşlarımı çaldı benden
Gözlerim izlerini taşıyor şimdi
Tıpkı kurumuş pınarlar susuz çeşmeler gibi
Sessiz için için akıyor
Kederlerini kendi içine taşıyor
Ben sende kaybettim gözyaşlarımı
Sevgi kaybolur mu hiç, seven sevdiğinden vazgeçermi ? Olsa olsa bir hal anlatışı, bir hesap soruş, geçmişle yüzleşme .
Nefis şiirinizi kutluyorum, Çok beğendim. Sanki benim şiirim olmuş. Tam puan efendim.
Çok güzel satırlarınız, çok beğenerek okudum..
Sevgiler Hiç Eksilmesin..ant +10
yine sizin kaleminizden dökülmüş güzel bir şiir güzel yüreğinize ve özel kaleminize sağlık
Bu şiir ile ilgili 88 tane yorum bulunmakta