Kaybetmek demişsin kaybetmek…
Neyi, beklide gerçek anlamda hiçbir şeye sahip değilken neyi kaybetmek.?
Bir çukurun içinde debelenmekten ve o çukurda bir ömrü debelenerek geçirip yine kuyuda kalmaktan başka bir şey değilken hayat, neyi kaybetmiş sayılırım.
Debeleniyoruz kabul etsekte etmesekte, bundan ibaret hayatımız. Ne için ve nereye kadar olduğunu biliyor muyuz. Sadece zamanı tüketiyoruz. Belki tüm uğraşı o çukuru büyütmekten ibaret olabilir bundan ötesi için yürek lazım sadakat lazım bağlılık adanmışlık lazım. Farzedelim kaybettim, seni mi, umudu mu, düşleri mi, …..?
Kaybımın adı ne? Eğer ağlıyorsam gözyaşlarım ıslatıyorsa kirpiklerimi ve ben her defasında sıkıyorsam dişimi bu yenilginin acısından değil. Aynı yolda yürüken yalnızlıkla kalmaktan değil, bu senin artık benimle olmadığını bilmekten doğan bir yenilginin yükünü taşımanın ağırlığından değil. Tek bir seceneği var bunun tek bir cevabı. Hayat boyunca biriktirilen o debelenmeleri sonuca ulaştıracak bir elin kaybına duyulan özlem o kayba duyulan üzüntü ve o kaybın yerini dolduracak başka bir elin olmayacağını hissetmenin hüznü ve hepsinden önemlisi aslında beklenen elin kendini avutmaktan başka bir şey olmadığını anlamanın acısı. Bir beklentinin en büyük hata olduğunu anladığında yüzleştiğin kendinin ne kadar güçsüz olduğunu görmek acı verir ve o acı yüreğini deldikçe gözpınarlarından acının suyu sızar. karanlıktan korktuğun için sığınacağın bir avuntu da yoktur üstelik. çukurda boşuna debelendiğinin kanıtıdır elinde kalan üstelik. Şimdi söyler misin kaybettim ama neyi kaybettim ama kimi?
Kaybımın adı ne?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,