Yürüyorum, İstanbulun adımlarına karışmış adımlarım,
Sessizlik;
Öyleki kulakları sağır edercesine yükselen bir uğultuda derin sessizlik.
Duruyorum,
yüzüm güneşe karşı ve ruhum kaygısız.
Bir çocuk yüzünde utangaç gülümseme,
gamzesine takılmış;
Elma şekeri sarhoşluğunda,
Üşüyorum güneşin sarı saçlı saçlı kollarında
Ve sonra kaçmak içimdeki tüm tutkulardan uzaklara;
Sığınıyorum bir gölgede üşümekli tutkularıma.
Öyleki nasırlı ellerimin arasında, dumanını hapsettiğim sigaram gibi,
Özgür bırakıyorum içimde kalan tüm sevdaları ve de sana söylemediğim sözleri,
Şimdi gülüyorum, gölgesinde kaybolduğum tutkularımla,
Dilimin ucunda kayboluyor, kimliksiz soluklarım gibi kelimeler.
Tutup yüreğimin bir köşesinden Erkeklik gururumu parçalayarak savursaydım,
Değişirmiydi?
Değişirmiydi mavinin rengi, güneşin sarısı ve süt mavisi düşlerimin yankısı.
Kaybetmekten korkarken, hiç sahip olamamak ne zormuş!
Kayıt Tarihi : 26.5.2009 18:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İçimizden geliyorsa coşkular kelimeleri tutamazsınız dökülür peşpeşe...
![Salim Kabasakal](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/26/kaybedilen-anlar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!