Tanrı'nın beni terkedişiydi sanki suskunluğun.
konuşsan heryerim dirilecekti.
sonra kanserli tırnaklarımla okşayacaktım pamuk dillerini
ağaçlar kanayacaktı.
susma.
yaşat beni
beni yaşat.
kandır hadi buzbeyazı mermer düşlerimi.
gidişlerimin mükellifiyse ömrümün durağı,yastığımdaki iz,
dişlerimi söküp yaşlı bir kadına armağan etmeliyim şimdi.
yorulmalı yürek, koşmadan.
sensiz sarılmalardan sıkılsın
hatta
bir de öpülü yalanlardan.
kavuşulan ol.
yada olduğun gibi kal böyle ve
bir şarkı evlensin dilimle
'benzemez kimse sana' desin dursun
gözlerim her hal-i 'tavrına hayran olsun'...
belki o zaman telgraf tellerinden sürüklerim gemi leşlerini.
kurak bir anaşehirden
kıvrak bir taşraya taşırım gelişlerini.
ömrümün en görkemli çınarı; kökleriyle geçmişimi, dallarıyla geleceğimi anlatan genç adam...
ne dersin?
gelmeyi hiç sordun mu ayaklarına bunca zaman?
Yasemin İskenderKayıt Tarihi : 8.1.2010 12:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!