On dokuz mart ikibin altı
Fırtınalı bir ilkbahar günü
Doldurdular bir minibüsü
Sürdüler okullarına doğru
İlk gelenlerden sayılırdık
Okul Müdürü ve görevliler
Davul zurnayla karşıladılar
.
Gelmeye başladı arabalar.
Kadirli Gaziantep Osmaniye
K. Maraş Dörtyol Elbistan Tarsus
Kimler inmiyordu ki arabalardan?
Kafalarımız karıştı.
İsmini söyleyip giriyorlardı içeri
Kimiyle kucaklaştık
Kimiyle el sıkışıyorduk.
Öğretmenlerimiz;
Enver Çakmak, Mehmet Göl daha niceleri
Taptaze gençler bambaşka olmuşlar
Arkadaşlarımızın çoğunu tanıyamadık
Onlarda tanıyamadılar ya bizleri
1969’un izlerini arıyorduk yüzlerinde
Çehreler değişmiş, bücürler büyümüş
Göbekler sarkmış, saçlar dökülmüş
O mutluluk anlatılmaz, ancak yaşanır
Oturuldu, konuşuldu, şuradan buradan
Program başlamıştı
Bize de günün anlam hakkında söz verdiler.
Özledim, şiiriyle başlamıştım konuşmama
Rahmetli olan, yaşayan arkadaşları, öğretmenleri
Okulu her şeyi özlediğimi vurgulamıştım şiirimde
Düziçi sevdasından aşkından
Aile ocağından, gençlik iksirinden, okuldan
Ilıcasından, Berke barajından Düldül dağından
40 yıldaki mezunların Düziçi’nin gönül elçileri olduğunu vurguladım
Ardından Enver Çakmak, Mehmet Göl Hocamız başladılar konuşmaya
Dertlerine deva, hastalıklarına şifa olduğunu
Her sene muhakkak geleceklerinden
“Selam getirmişim” şiirinden dörtlükler okudular
Müzik gösterileri hatıralarla son buluyordu.
Saat 13.30’du
Hava düzelmiş, günlük gülistanlık olmuştu.
Vurulmaz mı davula? Çalınmaz mı zurnalar
Geçilmez mi halaya?
Sevinç mutluluk; geçmişi, geleceği
Bugünü. yad etme halayına.
Tanışmalar, sohbetler
İrtibat telefonları almalar
Yemekler hazırlanmış
Menüde kuru fasulye bulgur pilavı
Salata, Kadayıf var
Sanki doymuş gibiydik
Muhabbet, mutluluk doyurmuştu bizleri.
Yemekten sonra grup grup dağıldık.
Okulun dört bir yanına
Herkes geçmişi aramaya başlamıştı
Kimi, gizli sigara içtiği, yalnız kayayı
Voleybol oynadığı, tören yapılan sahayı.
Şiir yazdığı masayı.
Deney yaptığı, kitap okuduğu yerleri arayıp durdular.
Biz diye başlıyordu konuşmalar. 40 yıl, 30 yıl
Gerilere götürdüler yanındakileri
Kimileri irfan çeşmesinden
Kana kana irfan sularını içtiler.
Kendilerinden geçtiler.
II. Bina Eğiitim Müzesi yapılmıştı
Emeği geçenleri kutlamak gerekti
Kitaplar, Resimler, Deney malzemeleri
Müzik aletleri, daktilolar piyanolar
Ne ararsanız bulursunuz maziden orada
Gidip görmeden anlayamazsınız.
Ayrılık borusu çalıyordu
Vedalaşmalar başlamıştı
Yeniden bir araya gelme dilekleri
Bizim sınıfın üçte biri oradaydı
Gelinen araçlarla dönülüyordu.
Araçların kimi okulun çiftliğe
Kimi Haruniye’nin o meşhur seyrangah yeri
Çınarlı Camiye uğramadan gitmediler.
Birbirlerine el salladılar, selam gönderdiler.
Tekrar kavuşma dilekleriyle Düziçi'nden ayrıldılar.
19.03.2006
Düziçi
Kayıt Tarihi : 7.6.2009 00:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Düziçi İlk öğretmen Okulu Mezunlar toplantısı 19 mart 2006 anlatılmaya çalışıldı.
![Necati Tarak](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/07/kavusma-36.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!