Gel hadi, aldırma kimselere
Kavak yelim ol,
Es başımda
Tut ellerimden,
Uçur göklere
Pamuk bulutlara sar beni
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Saçlarımda rüzgar ol
Islığımda türküm
Bir acı kahvem ol
Unutmayım kırk yıl seni
hatırla aşkı nede güzel anlakmışsınız.
yüreğinize sağlık.
Şiirin sevgiliyi her şekilde sarma isteğini binbir biçime dönüştüren doluluğunu tema olarak sevdim..
Ama sanki bu biçimlerden her birinin içte nasıl yansıdığını aktaran sözler aradı gözlerim..Bu özlemi doğuran içsel döngünün izlerini. Onları duymak istedim bütünleştirmek için sanki..
Bu, şiirin eksiği değildir belki, benim böyle bir ihtiyacım oluşmuştur şiiri okurken. Ya da temalar zıplayarak gidiyordur, ordan böyle yansımıştır okuyana ( bu durumda bana )
Bir acı kahve kırk yıla damgasını vuran, bir ıslık ciğerini söke söke türkü şeklinde dökülen dudaklardan , saçlarda belli belirsiz rüzgar.. Varlığı somutta belirsiz ama net temalar , insanı sarıyor tek tek düşündükçe..
Sandalla çıkma cesareti okyanusa . Adama bunu ancak aşk yaptırabilir gerçekten de..
Başlığa ise bayıldım, ilk söyleyeceğimi sona sakladım galiba..
sevgiyle
aynur özbek uluç
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta