Bir hüzün katresi boşalıyor ellerimden parmak uçlarıma
Ölümün nefesini ruhumda hissediyorum
Bir kar beyazlığına hasret kalmış gelincik gibi
Tüm arzum nihayete ulaşmak
Belki ölüm çalarda kapımı
Davetsiz bir misafir gibi bekliyorum
Manolya kokusu sarmış tüm evreni
Ölümün sessiz naraları var şimdi gökyüzünde
Bir celladın timsah gözyaşlarında akıyor kederim
Bir çocuğun hayalini süsleyen uçurtma gibi
Her çırpınışımda özgürlüğe uçuyorum
Söyle bana, yaşanmışlığı kim öldürebilir
Kim koparır sevdiği çiçeği köklerinden
Söyle manolya hangi çocuk ölümü hak etmiştir
Hangi bebeğin her çırpınışında nefesi kesilmiştir
Hangi boya rengi yüzünden boyacıya küfreder
Hangi insan üstün sayılıp zulmeder
Ah manolya toprağı kahverengi zannederdim başlarda
Öğrendim ki toprağın rengi insan kızıllığıymış
Duyuyorum manolya toprak kızıllığını kusmaya çalışıyor
Adanmışlığın anlamsız çığlığı tırmalıyor kulaklarımı
Sınırdayım manolya ölüm ve yaşam arasındaki sınırda
Bir umutsuzluk için ölüp bir umut için yaşıyorum
Hayatın kirli yüzünü geride bırakmaya çalıştıkça
Bir bataklık gibi beni içine çekiyor
Ben bu zalim dünyayı sevemedim manolya
Bir dervişin yaşanmışlığı var yorgun bakışlarımda
Ve bir maden işçisinin kara gözyaşı
Ölümü perçinliyorum uçsuz bucaksız yüreğimde
Umut için ölüp dirilirim her kelimemde
Bu dünyada bir seni özledim manolya
Birde her haykırışta öldürdüğün sevgimi
Sana anlatsam bu dünyayı kelimeler utanırda gelmez bir araya
Zulmün kanın su gibi aktığı yerdeyim
Her kan tanesinde ölümün zerresi dahada alıyor beni içine
Belki sana kavuşamam diye umutsuzluk kaplıyor içimi
Bir ölüm kadar yakın,bir hayat kadar uzağım sana
Ama bil manolya bir nefes kadar mahurdur sevgim
Seni bekleyeceğim manolya
Ama bir çocuğun kalbinde ama bir annenin yüz çizgilerinde
Seni bekleyeceğim manolya
Seni bekleyeceğim…
Kayıt Tarihi : 16.2.2024 08:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!