Kaç ağlamak düğümü gizlidir boğazımda?
Kaç uslanmaz çocuk...
Umutlarla, hayallerle çırpınır!
Sustukça yalnızlaşır bu özlem...
Maraş'tan Göksun'a.
Develi, Yahyalı...
Tünel tünel işledi içime özlemin...
Alışılagelmiş bir ses geliyor en derinden.
"A..., A..., A..."
Bu değildi!
Sonra bütün kırgınlıklarımla barışırım.
Koşarak kaçtığım topraklara,
Heyecanla, özlemle dönerim.
Ruhumda taşırım sızını,
Bir yara gibi derinden,
Kesik kesik.
Kapanmaz bu sır...
Silinmez acılar, maziden.
Bir ıslık sesiyle,
Kanar durur yara izlerinden gözyaşların.
Bir nefesle yeniden can bulur,
Meryem Ana Otlarından hallice ruhunda.
Sabahın kızılında, morunda, fecrinde
Mühürlenmiş adı konuştukça dilinde
Bu hasret gem vurmuşken ruhuna, kalbine
Ne bende kalır takat ne sende tövbe
Güne ilk ışıklarla devam etsen de
Ninnilerle, türkülerle avuturum kendimi.
"Nenni can yar nenni..."
Kevsere nazır hayaller kurarım;
Serin, huzurlu, derin...
Muradına eremeyenler silsilesinde,
İsmimiz geçer.
Özlemin yorulduğu,
Bilinmeyen bir saatin,
Bilinmeyen özneleri olduk.
Başa omuz koyuşu,
En savunmasız anın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!