Kamusu, lügatı, kaldırdık rafa
Manayı harcadık, saçtık etrafa
Derinlik bitleşti, sığlık zürafa
Sözlüğe nadanlar mana katıyor
Görki, manitaya döndü sevgili
Gözlerini oyduk, katlettik dili
Nasıl çözerizki, bu çetrefili
Aydınım tırsmış yerde yatıyor
Tevazuyu dilde söküp gittiniz
Banka kapısında yazar, itiniz
Sizler bu cümleyi ne zan ettiniz
Sizleri bilmemde, bana batıyor
Sorduğum adresler yüzümde patlar
Baktığım tabela beni tokatlar
Yeniler, kadimi, binlere katlar
Modernlik pazarda cehli satıyor
Sırıtıp geçtiler dil savaşıma
Mudernlik çuvalı geçti başıma
Yeni girmiş gibi dokuz yaşıma
Çok bilmiş gelip bana çatıyor
Manada ayrıdır, kalp ile yürek
Türkçeden türkçeye tercüme gerek
Yok etti aydınlar, bunu bilerek
Utanmadan çıkmış hava atıyor
Tuhfe yok oldu uçtu bergüzar
Yeri boş kaldı, sürgünde nazar
Lisanım eridi, hep azar azar
Kalkmışta şahıma şimdi mat diyor
Buna bir çare, bul be beyzadem
Görünki, dilime hakim azadem
Kitabımda yazıp çizen, ezdadem
Dilini dilime hepten kat diyor
Suphi Sekü
Kayıt Tarihi : 16.4.2023 17:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yada gönderme. Çünkü birileri sana dava açarlar. Bizim Ülke de modadır
Doru söyleyeni dokuz köy den kovarlar.
Kalemine güç kuvvet, yüreğinize sağlık...
Evet kardeşim, burada bile eleştirenler oldu.
Ama önemli degil, elli yıl öncesinin kitaplarını yeni neslin anlamaması, düsündürücü ve ürkütücüdür. Türk dil kurumunun bu yaraya neşter vurması gerekiyor.
Allah, basiretli insanları o makama taşısın inşallah
Yorum ve desteğiniz için minnetdarım efendim
Saygılarımla
Bir tane örnek. Minnetdar,,,, minnet arapça ve dar eki farsçadır. İkisi bir araya getirilip türkçeleştirilmiştir. Artık minnetdar kelimesi öz türkçedir. Dar eki yerine başka bir ek koyamadınız.
Ek bulursunuz. Ama cümle içerisinde akıcı olmaz ve ahengi yok eder
Okul kitaplarında ve devlet korumlarının resmi yazışmalarında dil tam ve kusursuz olmak zorundadır. Ama halk edebiyatında öyle degildir. yani şiir, roman, ve müzik türlerinde yerel lehçeler
Daha güzel ve akıcıdır. Çünkü renklilik ve külrür zenginliğidir.şiirde anlatılmak istenen anlaşıldıysa maksat hasıl olmuş demektir. Kimse bağlaçlar bakmaz ve istisnalarda kaideyi bozmaz. Sizin deyiminizle, enflasyon derecesinde okumuş cahil vardır. Bir fakülteden diploma diye bir kagıt parçası almak kişiyi aydın hale getirmiyor malesef. Aydın olmak. En başta kimseyi küçümsememektir.
Her kes her yazılanı okumak ve kabul etmek zorunda degildir. Sinirlerin bozulmaması için libası yırtık cümleleri okumamak isabetli bir karar olacaktır.
Hürmetle efendim
Öncelikle beğeniniz için çok teşekür ederim.
Açıklayıcı ve aydınlatıcı yorumunuz için minnetdarım.
Evet dil, bir olusun vitrinidir.
Hayatta hiç bir şey durağan değildir.
Güneş bile iki gün üstüste aynı noktada doğmaz.
Dilde öyledir. Devamlı kelime alır ve kelime verir.
Aksi taktirde ölü lehçelere katılıp tarihe gömülür.
Dilimiz, oral altay dil gurubunun altay koludur.
Bu diller keskin dillerdir.örnek
Gel,git, ye,iç,yat, kalk, sus,çık,koş, ilaahir devam eder. Bu keskin diller edebiyat dili değildir. O yüzden başka dillerde kelime almak zorunda kalmıştır.
Arapça ve farsça edebiyat dili olduğu için daha çok o dillerden kelime almıştır. Bir zaruretten doğmuştur.
Mudern şiir çok güzel ve büyüleyicidir. Serbest şiirde kişinin meramını anlatması daha kolaydır.
Ama bu, tuhaf tuhaf cümlelerle bir yazı dizisi oluşturmak anlamına gelemez
Kişi, yazar olup olmadığına kendisi karar veremez. Bu okurun yetkisindedir.
Benim gibi zır cahiller kendisini yazar sayarsa, bu gerçek yazarlara hakaret olur.
Açıklayıcı ve aydınlatıcı yorumunuza katkı vermek için bunları yazdım. Yoksa edebiyat konuşmak benim haddim değildir
Tekrar bana sonduğunuz yorum ve katkıdan dolayı çok teşekür ederm. Minnetdarım
Hürmetle efendim
Bağlaçlar ve ekler. Ön ekler ve arka ekler
Bir tane örnek. Minnetdar,,,, minnet arapça ve dar eki farsçadır. İkisi bir araya getirilip türkçeleştirilmiştir. Artık minnetdar kelimesi öz türkçedir. Dar eki yerine başka bir ek koyamadınız.
Ek bulursunuz. Ama cümle içerisinde akıcı olmaz ve ahengi yok eder
Okul kitaplarında ve devlet korumlarının resmi yazışmalarında dil tam ve kusursuz olmak zorundadır. Ama halk edebiyatında öyle degildir. yani şiir, roman, ve müzik türlerinde yerel lehçeler
Daha güzel ve akıcıdır. Çünkü renklilik ve külrür zenginliğidir.şiirde anlatılmak istenen anlaşıldıysa maksat hasıl olmuş demektir. Kimse bağlaçlar bakmaz ve istisnalarda kaideyi bozmaz. Sizin deyiminizle, enflasyon derecesinde okumuş cahil vardır. Bir fakülteden diploma diye bir kagıt parçası almak kişiyi aydın hale getirmiyor malesef. Aydın olmak. En başta kimseyi küçümsememektir.
Her kes her yazılanı okumak ve kabul etmek zorunda degildir. Sinirlerin bozulmaması için libası yırtık cümleleri okumamak isabetli bir karar olacaktır.
Hürmetle efendim
Çok teşekkür ederim. Lütfedip okudunuz.dilimizin asli kimliğine dönmesi gerekiyor arapça ibareleri çıkaralım derken. Dil elden gitti. Elli sene önceki kitapları genç nesil anlamıyor....vesselam. Sayıfama oğrayıp okuduğunuz ve beğendiğiniz için minnetdarım
Saygılar hürmetler
TÜM YORUMLAR (4)