Katile bile sığınaktı
Hani uykular
Bak süngülerle girdiler düşlere,
Yürümesin diye
Beynimizin içindeki dağ
Kıyameti çattılar
Kaşlarımız üstüne
Şimdi kayboluyoruz
Musa’nın Nil’inde
Tur dağı gölgesini öfkeleştirirken
Sessizliğimize
Ebabillere park yeri oldu
Yastık altı akşamlar
Unutulan bir şey var
Son istasyonda mı oturur kabil,
Bak heybeme
Kuş sesleri dolduruyorum
Her gün batımında,
Veda ediyorum
Avucumda kaybolan kente
Biraz hallaçla saydık
Bulutları sürgünde,
Kaf dağından bir cemre
Düşmeden yüreğimize
Bu bir maceraysa
Gökte yürür adamlar
Elbet yürür
Elbet maviyi bulmak için
Yıldırımlara asarız ceketimizi,
Çıkarıp içinden bedenimizi
Şimdi uykuların vitrininde
Mola veriyor,
Oyuncak trenlerle
Sonsuzluğa seyahat edenler.
Şu sokak lambasını kırın çocuklar,
Biraz daha karanlık olsun
Işıktan korkar bu kentin sakinleri
Mağripten, maşrığa açılsın sahnemiz,
Kalburüstü oyunculara alkış
Zulüm bitmesine bitmez ya
Koy yaşadıklarımızı bir kefeye,
Biraz daha şafağın karnın deşmeli,
Biraz daha güneş dökmeli karanlığa
Haykırmasını da bilmeli yürek
Bayrak gibi dalgalanmasını da
Sevda isyan olmuş
Zulmün bağrından
Gök gürültüsüyle pusatlar
Çıkmalı kınından
Bir canavarla dudaklarımı
Emziren çağ
Bir Nuh tufanında kapanmalı
Zalimlere sığınak olmamalı
Yastık, yorgan uykular.
Kayıt Tarihi : 10.2.2008 00:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!